ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Gazze için uluslararası güvenlik gücüne katılımda çok sayıda ülkenin ilgisi olduğunu, ancak İsrail’in onayını gerektiğini belirtti. Güvenlik ve müzakere süreçleri devam ediyor.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ABD Başkanı Donald Trump’ın barış planının önemli unsurlarından biri olan Gazze için oluşturulacak uluslararası güvenlik gücüne çok sayıda ülkenin katılmak istediğini ifade etti. Rubio, bu güce katılımda İsrail’in de kendini rahat hissetmesi gerektiğine dikkat çekti.
Rubio, İsrail ziyareti sırasında, Uluslararası İstikrar Gücü kurulması amacıyla devam eden görüşmelerin sürdüğünü ve bu gücün en kısa sürede faaliyete geçeceğini belirtti. Ayrıca, iki hafta önce yürürlüğe giren İsrail-Hamas ateşkesinin önemli bir gelişme olduğunu, ancak süreçte iniş çıkışların yaşanabileceğini söyledi.
Rubio, "Bir daha 7 Ekim’de yaşananların tekrarlanmaması için koşulların oluşturulması gerektiğini" belirtti. Gazze’de ne İsrail’e ne de halkına tehdit oluşturan unsurların faaliyet göstermemesi gerektiğini ekledi. Hamas’ın silahsızlandırılmasının Trump planının açık şartı olduğunu ve reddederse anlaşmanın ihlal edileceğini, Hamas’ın yönetimde olamayacağını ve Gazze’nin geleceğinde söz sahibi olamayacağını söyledi.
Rubio’nun bu ziyareti, ABD Başkan Yardımcısı JD Vance dahil üst düzey ABD yetkililerinin İsrail’e gerçekleştirdiği ziyaretler döneminde gerçekleşti. Medyada, ABD yönetiminin Gazze ateşkes planını uygulama konusundaki kararlılığı ve İsrail hükümetinin bazı adımlarının riski artırdığı endişeleri öne sürüldü.
Haaretz gazetesi, ABD’li yetkililerin “ateşkesin tehlikeye atılmasını önlemek amacıyla her askeri operasyondan önce Washington’a bilgi verilmesini talep ettiğini” ve “ABD’nin fiilen bazı İsrail güvenlik yetkilerini devralmış durumda olduğunu” aktardı. Netanyahu ise ABD’nin İsrail adına karar alma iddiasını reddetti ve iki ülke ilişkisini “ortaklık” olarak tanımladı.
İsrail ziyaretlerinde Rubio ve Vance, ateşkesin korunacağına dair iyimser yaklaşımlar sergiledi. Ancak, müzakere edilen konuların arasında İsrail’in çekilme takvimi, Gazze’nin gelecekteki yönetimi, Uluslararası İstikrar Gücü’nün yapısı ve Hamas’ın silahsızlandırılması bulunuyor. Bu konuların zor ve uzun müzakereler gerektireceği kabul edildi.
Rubio, çok sayıda ülkenin Uluslararası İstikrar Gücü’ne katılmak istediğini belirtti. İsrail’in bu katılımı veto ettiği yönünde haberler bulunduğu ifade edildi. Rubio, “İsrail’in kendini rahat hissedeceği ülkelerden oluşması gerekiyor” diyerek bu girişimlerde Türkiye’ye atıfta bulunduğu yorumlarına neden oldu.
Güvenlik Gücü’nün görev kapsamının belirsizliğini koruduğu, Hamas’la mutabakat sağlanmadan bölgede konuşlanmasının çatışma riskini artırabileceği endişeleri dile getirildi.
Rubio, Gazze’ye insani yardım girişlerinde UNRWA’nın rolünün olmayacağını belirtti. UNRWA, Hamas ile bağlantılı olduğu iddialarını reddetti ve Gazze’deki insani ihtiyaçların karşılanması için çalışmalarına devam edeceğini açıkladı. İsrail ise, 7 Ekim saldırısında bazı UNRWA çalışanlarının katıldığı iddialarıyla ajansın faaliyetlerini yasaklamıştı.
