DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Erdoğan’ın seçim ve anayasa planları üzerinde durdu. Muhalefetin durumunu ve olası yeni anayasa çalışmaları hakkında bilgiler verdi.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, yeni anayasa girişimlerinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünü açmaya yönelik olduğunu belirtti. Eğer Erdoğan’ın yeniden aday olmasını sağlayacak bir formül aranıyorsa, bu anayasa değişikliğiyle mümkün değilse, seçimlerin erkene alınması üzerinde duruluyor. Babacan, Meclis kararıyla Erdoğan’ın aday olmasını kolaylaştırmayı amaçlayan bu strategiye odaklanıldığını ifade etti.
Babacan, erken seçim ihtimaline ilişkin olarak iktidarın destek seviyesinin şu an zayıf olduğunu ve Erdoğan’ın kazanma olasılığına rağmen kaybedeceğini veya güçsüz kalacağını bilerek ülkeyi seçimlere götürmeyeceğini öne sürdü. Ayrıca, iktidarın destek oranlarının düşük olduğunu ve risk almama eğilimi olduğunu belirtti.
Babacan, anayasa tartışmalarına değinerek, iktidarın somut çalışma yapmadığını, sadece sözler ve açıklamalarla yetindiğini dile getirdi. Yeni anayasa konusunda muhalefetin önerilerini ve hazırlıklarını paylaşan Babacan, DEVA Partisi’nin 115 maddelik taslağını Altılı Masa’ya sunduğunu ve 84 maddelik ortak anayasa değişiklik paketi hazırladıklarını belirtti.
Babacan, iktidarın Başkanlık Sistemini daha da güçlendirmek istediğine dikkat çekerek, parlamenter sistem önerileri ve denge mekanizmalarının geliştirilmesine vurgu yaptı. Kendilerinin bu çalışmalarını bütün siyasi partilerin imzaladığını ve ciddi bir hazırlık yapıldığını söyledi.
Babacan, Erdoğan’ın meşruiyetini yine sorgulatacak bir referandumdan uzak durmayı tercih edeceğini ve bunun riskli olacağını belirtti. Erdoğan’ın, meşruiyetini sorgulatacak bir referanduma gitmeyi riskli bulduğunu dile getirdi. Erken seçimlerin ise Meclis kararıyla ve çeşitli yöntemlerle mümkün olacağını ifade etti.
Babacan, 2028 takviminin olası en geç tarih olduğunu ve Erdoğan’ın seçimleri 6 ay veya 1 yıl erkene alabilme seçenekleri bulunduğunu ekledi. Erdoğan’ın, koordine ettiği kontrolden uzak olduğu bu alanlarda karar almasının zor olduğuna vurgu yaptı.
Babacan, muhalefetin birleşik bir çatı altında toplanması ve üçüncü bir gücün oluşması gerektiğine değindi. İki kutuplu siyasi yapıya karşı alternatif bir yol olarak, kendi partisinin bu yönde adımlar attığını ve farklı partilerle iletişim halinde olduklarını anlattı.
Önümüzdeki seçimlerde CHP’nin ana muhalefet olacağını, ancak bunun yanında güçlü bir muhalefet yapısına ihtiyaç olduğunu belirtti. AK Parti’den kopan seçmenlerin ise tekrar bu tarafa dönmesinin zor olduğunu, gençlerin tercih değiştirebileceğini ancak diğer yaş gruplarının bu kadar kolay inanmayacağını sözlerine ekledi.
Babacan, CHP’nin aday tercihlerine ve İmamoğlu veya Yavaş’ın adaylığı konusuna ilişkin net bir açıklama yapmadı. CHP’nin kendi iç işlerini ve kararlarını kendilerinin belirleyeceğine vurgu yaptı. Aynı zamanda, dışarıdan müdahale edilmediğini ve CHP’nin kurumsal karar vereceğini ifade etti.
Babacan, Erdoğan’ın ABD ziyaretinden ve Trump ile görüşmelerinden bahsetti. Erdoğan’ın ABD’den gelen ürün ithalatına verilecek vergi indirimi ve anlaşmalar konusunda herhangi bir bilgi paylaşmadı.
