DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Suriye’deki gelişmelerin ve SDG durumunun bağımsız olmadığını belirterek, olası iç çatışma ve müdahale durumlarının iç süreçleri durdurabileceğine işaret etti.
DEVA Partisi lideri Ali Babacan, Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun yürüttüğü çalışmaların, Suriye’deki SDG’nin durumundan bağımsız olmadığını belirtti. Babacan, burada gizli bir paralel sürecin de işlediğine işaret etti ve Suriye’de olası bir iç çatışmanın, özellikle Türkiye'nin müdahil olacağı bir çatışmaya dönüşmesinin, ülke içindeki gelişmeleri durduracağını söyledi. Söz konusu süreçlerin nihai karar olmadan tamamlanmasının ise zorlu olabileceğine dikkat çekti.
Babacan ayrıca, Abdullah Öcalan’ın örgütü ilk kuran kişi olduğunu ve sürecin başlangıcından beri Öcalan’ın kamuoyu ve mesaja etkisinin olduğunu vurguladı. Öcalan'ın zan edilip yok sayılmasının süreci gerçekçi kılmayacağını ifade etti ve Öcalan’ın görüşlerinin, komisyona iletilmesinin önemli olduğunu belirtti.
Babacan, 1 Ekim itibarıyla başlayan ve MHP lideri Bahçeli'nin meclis zirvesinde yaptığı hareketlerle tetiklenen gelişmelere dikkat çekti. Bahçeli’nin samimi ve sıcak diyaloğu sonrası, partisinin ilk günlerde bu değişimi gözlemlediğini ve bunun bir tutum değişikliği olabileceğine inandığını dile getiren Babacan, özellikle ‘çatışma çözümü’ odaklı açıklamaların önemli olduğunu söyledi.
Babacan, PKK'nın fesih kararı ve silah bırakma sürecine ilişkin olarak şu ifadeleri kullandı: Şu anda en önemli mesele, örgütün fiili olarak ortadan kaldırılmasıdır. Bu kapsamında, örgüt elemanlarının durumu, tutuklular ve dağda olanlar gibi konuların da gündemde olduğunu belirtti. Ayrıca, Suriye’de SDG ve Şam yönetimi arasındaki müzakerelerin Aralık ayına kadar devam ettiğini ve bu iki süreç arasındaki paralelliğe dikkat çekti. İniş çıkışlar ve çatışma ihtimalinin belirli oranlarda değiştiğine de vurgu yaptı.
Babacan, Suriye’de yaşanacak gelişmelerin, iç süreçlerin ilerleyişini yakından etkilediğini ifade etti. İşlerin daha kolay gitmesi için Suriye’deki olumlu gelişmelerin önemli olduğunu belirten Babacan, olumsuz bir iç çatışma ya da Türkiye’nin müdahalesi durumunda iç süreçlerin durabileceği uyarısında bulundu. Suriye’deki çatışma ve istikrarsızlığın, iç meselelerin çözümünü zorlaştıracağını söyledi.
Babacan, iç mevzularda hak ve özgürlükler alanında çalışmalara ise, örgüt meselesi tamamen çözüldükten sonra başlanması gerektiğine dikkat çekti. Şu aşamada, örgütün geleceği ile ilgili öneri veya yeni çalışmaların olmadığını, temel odak noktasının terör ve örgütle ilgili olmak zorunda olduğunu vurguladı.
Bahçeli’nin hak ve özgürlükler ile Kürt meselesine de değinen sözlerine değinen Babacan, bu konularda hassasiyetler olduğunu ve çalışma yapıldığını belirtti. Ayrıca, komisyon içerisinde muhtemel bir heyet kurulurken, MHP ve AK Parti’nin yer alması gerektiği görüşünü dile getirdi. Öcalan’ın görüşlerinin, komisyona iletilmesinin de önemli olduğunu ve bunun yönteminin belirlenebileceğini ekledi.
Son olarak, Babacan, Suriye’deki gelişmelerin iç süreçler üzerindeki etkisini önemseyerek, olumsuz gelişmelere karşı uyarılarda bulundu ve uluslararası ve bölgesel gelişmelerin, iç barış ve süreçlerin sağlıklı işlemesi açısından belirleyici olabileceğine dikkat çekti.
