Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, adaletin toplumda barış ve güvenin tesisi için temel olduğunu belirtti. Diyarbakır'da yapılan bölge toplantısı gerçekleşti.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kadir Özkaya, adaletin toplumun refahı, güvenliği ve iç barış için temel unsur olduğunu vurguladı. Diyarbakır’da gerçekleştirilen bölge toplantısının açılışında yaptığı konuşmada, adaletin zedelendiği yerlerde toplumun güven, barış ve refahının zarar göreceğini söyledi.
Anayasa Mahkemesi'nin Avrupa Birliği-Avrupa Konseyi iş birliğiyle yürütülen “Anayasa Mahkemesinin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi Projesi” kapsamında yapılan toplantının yedincisi Diyarbakır’da düzenlendi. Toplantıya Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Avrupa Konseyi yargıçları katıldı ve iki gün sürdü.
Başkan Özkaya, bireysel başvuru yolunun 23 Eylül 2012’den bu yana fiilen kullanıldığını ve toplam 702 bin 53 başvurunun yapıldığını, bunlardan 600 bin 14’ünün karara bağlandığını belirtti. Bu başvurulardan 531 bin 134’ünün kabul edilebilirlik kriterlerini taşımadığı gerekçesiyle kabul edilmediğini aktardı. Ayrıca, 81 bin 841 ihlal kararı verildiğini ve bunların 56 bin 443’ünün makul sürede yargılanma hakkına ilişkin olduğunu söyledi. Hak ve özgürlüklerle ilgili ihlal kararlarının sayısının toplam 23 bin 914, hak bazlı ihlal kararlarının ise 25 bin 398 olduğunu ifade etti.
Özkaya, mahkemenin içtihat bankasının zenginliğine rağmen, artan iş yükünün sürdürülebilir olması için alınan tedbirlerden bahsetti ve etkili bir hak arama yolu olması için tüm ilgililerin duyarlı olması gerektiğini söyledi.
Bağımsız ve tarafsız yargının, hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez unsuru olduğunu vurgulayan Özkaya, hakim ve savcıların adaleti tesis etmek ve bağımsızlıklarını korumakla yükümlü olduklarını belirtti. Hakim ve savcıların, kararlarını objektif ve tarafsız bir biçimde, hukuka ve vicdani kanaatlerine uygun olarak vermeleri gerektiğine dikkat çekti.
Kendilerini yargı mesleğinin onurlu bir görev olduğunu ifade eden Özkaya, adaletin ne olduğu konusunda farklı tanımlar olsa da, adaletsizliğin toplumda huzursuzluk ve güven kaybına neden olacağını söyledi. Toplumda adaletin sağlanmasının devletin sürdürülebilirliği ve toplumun refahı için temel olduğu vurgulandı.
Hakim ve savcıların, adaleti tesis etmek ve hatasız kararlar vermekle yükümlü olduklarını dile getiren Özkaya, adil kararların toplumda güven ve istikrar getirdiğini ifade etti. Kararların dürüst, tarafsız ve objektif olması gerektiğini belirtti. Adaletsizlik ve tarafsızlık sorunlarının toplumda ciddi sonuçlar doğuracağının altını çizdi.
Özkaya, adaletli ve dürüst yargının, hem bireylerin haklarını korumak hem de toplumsal düzeni sağlamak açısından önemine değindi ve her durumda adaletli olmanın ömrü uzatacağını, yanlış yapmamayı sağladığını ifade etti.
