Ankara Barosu, Hacettepe Üniversitesi'nde yaşanan olaylar hakkında yaptığı açıklamada, müdahale ve soruşturmanın önemine değindi. Yaralıların tedavi hakkına müdahale edilmesi insan onuruna ve hukuk devletine aykırıdır.
Ankara Barosu, Hacettepe Üniversitesinde 27 Ekim tarihinde meydana gelen olaylara ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, yaralıların tedavi hakkına müdahale edilmesinin insan onuruna ve hukuk devletine aykırı olduğunu ifade etti. Ayrıca, olaylarda sorumluluğu veya ihmali bulunan kişi ile kamu görevlileri hakkında etkili, şeffaf ve bağımsız bir soruşturma yürütülmesinin zorunlu olduğunu belirtti.
Üniversitede 27 Ekim’de yaşanan olaylarda, bazı öğrencilerin pala ve benzeri kesici aletlerle saldırıya uğradığı, birçok öğrencinin yaralandığı ve tedavi sürecinde çeşitli zorluklar yaşandığı haberleri alınmıştır. Olayın görüntüleri, olayın ciddiyetini ortaya koymakta ve üniversite güvenliğinde ciddi bir zafiyet olduğunu göstermektedir. Bu saldırılar, özgür düşünce, bilim ve demokratik tartışma ortamını tehdit etmektedir. Güvenlik güçlerinin şiddeti önlemek ve caydırıcı tedbirler almak yükümlülüğü bulunmasına rağmen, bu çalışmaların yeterince yerine getirilmediği belirtilmektedir.
Yaralanan öğrencilerin sağlık hizmetlerine erişimlerinin engellenmeye çalışıldığı, doktorların önerilerine rağmen bir öğrencinin tedavisi tamamlanmadan gözaltına alınmak istendiği iddiaları, yaşam hakkı, sağlık hakkı ve kişi dokunulmazlığı açısından ciddi ihlaller içermektedir. Devletin temel görevi, bireylerin yaşamını ve sağlığını korumak ve özgürlüklerin güvenli biçimde kullanımını sağlamak olmalıdır.
Ankara Barosu, üniversitelerde şiddet yerine özgür düşünce ve güvenli öğrenim ortamının sağlanması gerektiğine vurgu yapmış; devlet ve güvenlik güçlerinin, öğrencilerin can güvenliğini koruma ve şiddeti önlemek adına sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, yaralıların tedavi hakkına müdahale edilmesinin insan onuruna ve hukuk devletine aykırı olduğunu ve sorumlular ile kamu görevlileri hakkında bağımsız, şeffaf ve etkili soruşturma yürütülmesi gerektiğini vurgulamıştır.
