Anayasa Mahkemesi, enflasyonun alacak değerleri üzerindeki olumsuz etkisini dikkate alarak, yasal düzenleme yapılması gerektiğine karar verdi ve TBMM'ye bilgi verdi. Aynı zamanda yeni başvurulara 6 ay durdurma kararı aldı.
(ANKARA) - Anayasa Mahkemesi (AYM), kazanılan tartışmalı alacağın enflasyon karşısında değer kaybettiğine ilişkin yapılan başvuruda ihlal kararı verdi. Mahkeme, alacağın enflasyon karşısındaki kaybını giderecek etkili yasal yolların bulunmadığı kanaatinde olup, bu sorunun çözümüne yönelik yasal düzenlemenin TBMM tarafından yapılması gerektiğini belirtti. Bu kararla birlikte, aynı konuda yeni başvurulara 6 ay süreyle bakılmaması kararlaştırıldı.
Başvurucu Caner Şafak, bir inşaat şirketinden satın almak üzere konut kredisi kullandıktan sonra, ödemeler yaptı. Ancak teslim alınamayan konut ve yapılan ödemeler nedeniyle bankanın da sorumlu olduğunu iddia ederek 2010 yılında icra takibi başlattı. Yaptığı itirazlar sonucunda takibin durmasıyla, yeni bir dava açtı ve 2020 yılında 119 bin TL civarında ödeme aldı. Şafak, bunun enflasyon karşısında kaybolan alacak değerini karşılamadığını öne sürdü ve fazlaya ilişkin alacak talebiyle mahkemeye başvurdu. Mahkeme bu talebi reddetti ve başvurucu, ihlal iddiasıyla AYM’ye bireysel başvuruda bulundu.
AYM, başvuruyu inceleyerek, mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının ihlal edildiğine hükmetti. Yüksek Mahkeme, yapısal soruna dikkat çekerek, pilot karar usulünü uygulamaya koydu ve yapısal çözüm için TBMM’ye konu ile ilgili bilgiyi iletmesini kararlaştırdı. Ayrıca, kararın yayımlandığı tarihe kadar ve sonrası başvuruların 6 ay boyunca incelenmesinin durdurulmasına karar verildi. Mahkeme, enflasyonun zarar üzerindeki olumsuz etkisini tespit etmek amacıyla yıllık faiz oranları ve enflasyon verilerinin detaylı incelenmesini istedi.
Gerekçede, 3095 sayılı Kanun ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası verilerine göre, 2010’dan itibaren faiz oranlarının enflasyon oranlarının altında kaldığı ve bu nedenle alacakların değer kaybına uğradığı vurgulandı. Mahkeme, yasal düzenlemelerin bu kaybı karşılamadığı ve munzam zarar davasının bu konuda yeterli çözümler sunmadığını belirtti. Ayrıca, başvuru sayısında artış olduğunu ve bu durumun yapısal sorun teşkil ettiğini belirtti. Bu nedenle, özel hukuk kişiler arasındaki alacağın enflasyon kaybı nedeniyle zarar görenlerin mağduriyetlerini giderecek yasal yolların oluşturulması gerektiği ifade edildi.
