AYM, Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman hakkında verdiği ihlal kararını gerekçeleriyle açıkladı ve kararın yeniden yargılanması için mahkemeye gönderilmesine karar verdi.

(ANKARA)- Anayasa Mahkemesi, Gezi Parkı davası hükümlüsü Tayfun Kahraman hakkında verdiği ihlal kararının gerekçesini açıkladı. Mahkeme, "Hakkaniyete Uygun Yargılanma Hakkı"ndan kaynaklanan güvencelere uyulmadığına karar verdi.
AYM, kararında, Gezi Parkı olaylarının yaşandığı dönemde bazı bölgelerde ciddi şiddet olaylarının yaşanmış olduğunu, bu olayların bazıları sonucunda yaralanma ve ölümlerin gerçekleştiğini belirtti. Toplantı ve gösteri yürüyüşü sırasında ortaya çıkan şiddet olaylarının varlığı, eylemlerle bu olaylar arasında illiyet bağı kurulmadıkça, sanıkları doğrudan sorumlu tutmanın yeterli olmadığını ifade etti. Mahkemelerin, sanıkların cebir ve şiddet kullanarak hükümeti devirmeye teşebbüs ettikleri iddiasını açık şekilde ortaya koyması gerektiği vurgulandı.
Yargıtay, başvurucunun sosyal medya paylaşımları ve şifre isteğiyle ilgili iletişim kaydına dayanarak karar vermiştir. Ancak, bağlantılı paylaşımlar ve provokatif ifadeler arasında somut bir ilişki kurulamadığı belirtildi. Yargıtay’ın mahkûmiyet kararında, ilk derece mahkemesi kararında yer almayan iletişim kayıtlarına atıf yaptığı ve mahkûmiyetin bu kayıtlara dayandırıldığı ifade edildi. Bu durum, başvurucunun temyiz aşamasında savunma yapma imkânından yoksun kalmasına neden olmuştur.
Mahkûmiyet kararında kullanılan dinleme kayıtlarının, ilk kez kanun yolu aşamasında ve savunma hakkı tanınmadan hükme esas alındığı kaydedildi. Ayrıca, tanık beyanlarının sadece başvurucunun Taksim Dayanışması'nda bulunması ve basın açıklaması yapmasıyla ilgili olduğu ve mahkûmiyete katkısının yeterince açıklanmadığı söylendi. Mahkûmiyet hükümlerinde, başvurucunun toplantılara katıldığı ve organizasyonları sağladığı iddialarının ise yeterince gerekçelendirilmediği aktarıldı.
Başvurucunun, başka bir davada Gezi olaylarının anayasal hak kapsamında değerlendirildiğini ve suç örgütü bağlantısının bulunmadığını gösteren mahkeme kararını da hatırlattığı, mahkemelerin bu konuda yeterli gerekçe sunmadığı da vurgulandı. Ayrıca, başvurucunun somut olarak hangi toplantılara katıldığı ve bu toplantılar ile şiddet olayları arasındaki ilişkinin açıklanmadığı belirtildi. Son olarak, yargılamada usuli güvencelere uyulmadığı tespitiyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna varıldı.
AYM’nin 5 üyesi çoğunluk kararına katılmadı ve kararın bir örneği yeniden yargılanma amacıyla İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.