Boğaziçi Üniversitesi'nde, öğrencilere izinsiz kahve dağıttığı gerekçesiyle profesör hakkında soruşturma açıldı. Olay, kampüs içi disiplin ve özgürlük tartışmalarını yeniden gündeme getirdi.
İstanbul'da bulunan Boğaziçi Üniversitesi'nde, kampüs içinde özel bir işletmeye kiralanmış olan kafede öğrencilere izin alınmaksızın kahve ikramında bulunan bir öğretim üyesi hakkında resmi soruşturma başlatıldı. Bu olay, özellikle kampüs içi alanların kullanımına ilişkin tartışmaları alevlendirdi. Rektör Naci İnci, yaptığı açıklamada, öğrenciler ve personel tarafından şikayet edilen ve izinsiz kahve ikramı nedeniyle söz konusu alanın işletmesini sekteye uğratan bu davranışların, üniversitenin düzenini bozduğunu belirtti.
Soruşturmanın temel gerekçesi ise, profesörün, kampüs içindeki kiralanmış alanda izinsiz olarak öğrencilere kahve dağıtarak, alanın işletme sahibi olan özel şirkete zarar verdiği yönündedir. Rektör İnci, konu hakkında resmi yazısında, "İzinsiz kahve dağıtımı ve alanın izinsiz kullanımı, 2547 sayılı Kanun'un ilgili maddelerine aykırıdır" ifadesini kullandı.
Öğretim üyesi Prof. Dr. Tuna Tuğcu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, suçlamaları kesin bir dille reddetti. Ayrıca, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, bu durumu adeta mizahi bir dille anlatmaya çalıştı. Tuğcu, paylaşımında "En saçma gerekçeyle soruşturma açıldı" diyerek, suçlamanın kendisine yöneltilmesine tepki gösterdi. Ayrıca, "Bir fincan kahvenin hatırı büyüktür" sözünü anımsatarak, bunun neden bir suç olarak görüldüğünü anlamadığını dile getirdi.
Rektörlük tarafından hazırlanan resmi soruşturma evrağında, profesörün izinsiz kahve dağıtımı yaptığı ve bu davranışın üniversite sınırları içerisindeki düzeni bozduğu belirtildi. Evrakta, "İlgili yazıya göre, 17 Mart 2025 tarihinde Kuzey Kampüs içindeki belirli bir alanda izinsiz kahve dağıtımı yapılmış ve bu durum, alanın işletme sahibi tarafından gerekli izinler alınmadan kullanılmasına neden olmuştur" ifadesi yer aldı.
Soruşturma kapsamında, ilgili profesörün ifadeye çağrıldığı ve olayın detaylı bir şekilde inceleneceği bildirildi. Bu süreçte, profesörün yaptığı açıklamalarda suçunu kabul etmeyerek, "Ne yapmalıydım? Yandaşlara para verip yasal olmayan yollardan mı yürümeliydim?" şeklinde tepki gösterdiği görüldü.
Olay, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve çeşitli kesimlerden destek ve eleştiriler aldı. Bazı kullanıcılar, üniversitede öğrencilere ücretsiz kahve ikramını savunurken, diğerleri disiplinli bir uygulamanın gerekliliğine vurgu yaptı. Kampüs içi etkinliklerin ve öğrencilerin özgürlüklerinin korunması gerektiği düşüncesini dile getiren öğrenciler, bu tür olayların üniversitenin akademik ortamını olumsuz etkileyebileceğine dikkat çekti.
Özellikle mezunlar ve öğretim üyeleri, kurumun saygınlığını koruma amacıyla disiplin kurallarına uygun hareket edilmesi gerektiğini vurgularken, olaya ilişkin hukuki süreçlerin titizlikle yürütüleceği belirtildi.
Boğaziçi Üniversitesi, özellikle son yıllarda yaşanan rektör atama tartışmaları ve yinelenen kampüs olaylarıyla gündeme geliyor. Kurum yönetimi, bu tür olayların üniversitenin disiplin ve düzenini bozucu etkilerini önlemek amacıyla çeşitli önlemler alacağını duyurdu. Üniversitenin sözcüleri, kampüs içi etkinliklerin, yasal mevzuata uygun ve izinli şekilde yapılmasını teşvik ederken, izinsiz faaliyetlerin ise her ne olursa olsun engelleneceğini belirtti.
Özetle, bu olay, üniversitede özgürlükler ve disiplin arasındaki hassas dengeyi yeniden gündeme getirirken, kurumların aldığı önlemlerin ve yasal mevzuatın önemini de ortaya koyuyor. Kampüs içi düzen ve öğrencilerin haklarıyla ilgili tartışmaların devam etmesi bekleniyor.
