İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de terör örgütü liderinin adını anan ve bu durumu kabul edilemez bulan siyasi grubu protesto etti. Yetkililere adımlar atma çağrısında bulundu.
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Buğra Kavuncu, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Kavuncu, Cumhuriyetimizin yarattığı ortak kimliği ve vatandaşlık kavramını tahrip edecek her türlü adımın geri dönüşü olmayan yaralara yol açacağını belirtti. TBMM çatısı altında terör örgütü liderinin adını anan ve bu durumu kabul edilemez bulduğumuz siyasi grubu bir kez daha protesto ettiklerini, yetkililerin bu konuda ilgili adımları atmasını talep ettiklerini ifade etti.
Kavuncu, 'Terörün bitirilmesi adına başlatılan süreçte gerçek niyetin sorgulanabilir hale geldiğini' dile getirerek, ülke savunması ve vatandaşların güvenliği için alınan önlemlere dikkat çekti. Şehit edilen askerlerle ilgili sorulara yanıt alamadıklarını, drone saldırısında da benzer şekilde bilgi verilmediğini söyledi. 40 bin kişinin katıldığı ve terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu Meclis toplantısında gerçekleşen olayın kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Öcalan’ın bir terör örgütü lideri olduğunu, kanaat önderi olmadığını belirten Kavuncu, bunun kabul edilmesi gerektiğini belirtti. Komisyonun İmralı’ya gidip lideri dinlemesi gerektiği yönündeki öneriyi eleştirdi ve bunun amacının farklı olduğunu savundu. Ayrıca, AİHM’e yapılan umut hakkı başvurusuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu; bu kavramın kullanıldığı davalarda, mahkemelerin nasıl hareket ettiğine değindi.
Türkiye’nin iç güvenliğinin ve vatandaşların birliğinin tehlikeye girdiğini belirten Kavuncu, TBMM’de gerçekleşen olayların ve terör örgütüne destek verilen açıklamaların geri dönüşü olmayan sonuçlar doğuracağını aktardı. Yetkililere, sorumluluğu üstlenip gerekli adımları atma çağrısında bulundu. 2023 seçimleri öncesinde gerçekleştirilen olayların yasal müdahale ile engelleneceği ifade edildi.
AK Parti milletvekillerinin İsrail tarafından alıkonulduğu sırada partisinin liderini övdükleri, tutarsız ve ironik bir yaklaşım olduğu belirtildi. Ayrıca, İstanbul’da düzenlenen suikast ve suç örgütlerinin aktifliği dile getirildi. Gürcistan sınırında suç örgütleri ve çete savaşlarının gerçekleştiği, iklim değişikliği ve su kaynaklarının kurumasıyla ilgili sorunlar anlatıldı. Karadeniz’de kokarca istilası ve mücadele önerileri de gündeme getirildi.
Meclis komisyonlarının yaptığı ziyaretlerin siyasi anlamlar taşıdığı, Uçum ve Bahçeli’nin açıklamalarıyla ilgili değerlendirmeler yapıldı. Sanatçılara ve muhaliflere yönelik tutuklamalar, hukuksuzluklar ve kayyum uygulamaları tartışıldı. Türkiye’de yaşanan hukuki ve siyasi gelişmeler konusundaki endişeler dile getirildi.
