İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Can Holding ile bağlantılı şirketlere yönelik yürütülen soruşturma kapsamında Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri'ne kayyım atandı. Tüm yönetim yetkileri TMSF'ye devredildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, yaklaşık bir süredir devam eden Can Holding hakkında yürütülen soruşturma sırasında, söz konusu holdingin bağlı olduğu şirketler ve faaliyetleriyle ilgili önemli bilgiler paylaşıldı. Bu kapsamda, Doğa Koleji'nin iştiraklerinden biri olan Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri A.Ş.'ye kayyım atanmasına karar verildiği belirtildi. Ayrıca, şirketin tüm yönetim ve karar alma yetkilerinin Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiği açıklandı.
Başsavcılığın açıklamasında, söz konusu soruşturmanın temel odak noktasının suç örgütü kurma, yönetme, bu örgüte üye olma ve suçtan elde edilen malvarlığı değerlerini aklama gibi suçlar olduğunu vurguladı. Ayrıca, bu örgütlerin finansal faaliyetlerine ve mal varlıklarına ilişkin ciddi delillerin ve bulguların elde edildiği ifade edildi. İnceleme sırasında, el konulan şirketler ve bunların aktif durumunun olduğu, aktiflerin ise çeşitli suç gelirleriyle bağlantılı olduğu tespit edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamalarına göre, suç örgütünün gelirlerinin aklanması amacıyla faaliyette bulunan şirketler, ancak bazı önlemler alınarak faaliyetlerine devam edebilmektedir. Bu noktada, özellikle Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri A.Ş. üzerindeki müdahale ve yönetimin devri, suç gelirlerinin aklanmasıyla ilgili yürütülen operasyonlar kapsamında önemli bir adım oldu.
Yapılan hukuki işlemler doğrultusunda, Arı Bilim İnovasyon Eğitim Hizmetleri'nin yönetim organının karar ve işlemlerinin geçerliliğinin kayyımın onayına bağlı hale getirildiği ve bu şirketin yönetim haklarının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredildiği bildirildi. Ayrıca, şirketin yönetim organı, ortaklık payları ve menkul kıymetlerin idare edilmesi konularında da kayyımın yetkili kılındığı belirtildi. Bu kararlar, suç gelirlerinin aklanması faaliyetlerini ve şirketlerin devamını kontrol altına almak amacıyla alınmıştır.
Başsavcılık açıklamasında, aynı zamanda, bu kararların hukuki dayanakları ve yapılan mevzuat değişiklikleriyle uyumu hakkında detaylar da yer aldı. Kanunlar çerçevesinde, suç örgütleri ve gelirleriyle ilgili müeyyidelerin sıkılaştırıldığı ve suç örgütü faaliyetlerinin önlenmesi amacıyla alınan önlemler güçlendirildi. Ayrıca, şirketlerin faaliyetleri sırasında ortaya çıkan yüklü miktardaki mal varlığının, suç gelirleriyle bağlantılı olduğu ve bunların mevzuata uygun şekilde denetim ve takip altına alınmasının amaçlandığı aktarıldı.
Bu hukuki adımların ardından, ilgili şirketlerin yönetim ve mali yapılarına ilişkin incelemelerin detaylandırılması ve olası yeni adımların planlanması bekleniyor. Ayrıca, soruşturmanın genişletilmesi ve benzer suçların önlenmesine yönelik çalışmaların hız kazanması öngörülüyor. Devletin suç gelirleri ve suç örgütleriyle mücadele kapsamında aldığı bu önlemler, finansal ve hukuki açıdan önemli bir adım olup, suçla mücadelenin etkinliğini artırmayı hedefliyor.
Öte yandan, ilgili şirketlerin temsilcileri ve yönetimleri, yasal sürece uyum sağlama ve gerekli düzenlemeleri yapma konusunda koordineli çalışmalar gerçekleştiriyor. Bu süreç, hem şirketlerin faaliyet sürdürebilmesi hem de suç gelirlerinin aklanmasının önüne geçilmesi açısından kritik öneme sahip olacak.
