CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun verimsiz toplantılarına ve İstanbul'daki hukuksuzluklara ilişkin eleştirilerde bulundu. Ayrıca yargı ve medya manipülasyonlarına dikkat çekti.
CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlenen basın toplantısında, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun 12 toplantı yaptığına rağmen, bu toplantıların verimsiz geçtiğine vurgu yaptı. Emir, yapılan sunumların üç günde alınabilecek kadar kısa olduğunu belirterek, artık somut konuların masaya yatırılmasının gerektiğini ifade etti. Toplantılara katılanların, hangi konuları anlatmak istiyorsa gelip açıkça paylaşması gerektiğini söyleyerek, "Top çevirmeyi bırakıp gerçek gündemler üzerinde durulmalı" dedi. Emir, komisyonda gizli bir gündem olduğunu düşündüğünü ve bu nedenle komisyonun güvenilirliğinin azaldığını ekledi.
Emir, TBMM'nin İstanbul'daki CHP Olağanüstü İl Kongresi sırasında yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekti. Bir asliye hukuk mahkemesi hâkiminin yasa tanımayan kararları nedeniyle güvenlik güçlerinin CHP binasına saldırdığını, tüm Türkiye'nin gözü önünde gerçekleşen bu olayların ülke gündemine damga vurduğunu söyledi. Emir, komisyonlarda demokrasi ve hukuk devleti olmadan terörün sona ermeyeceğine işaret etti.
Komisyonun, partimizin il kongresine ve genel olarak CHP'ye yapılan hukuksuz saldırıları ve mahkemelerin hukuk tanımayan kararlarını sorgulaması gerektiğine vurgu yapan Emir, bu süreçte hukuka aykırı uygulamaların ve yargının parti kongrelerini durdurmaya çalıştığını kaydetti. Emir, yargının gerekirse harekete geçmesi gerektiğini belirtti.
Emir, komisyonda uzmanların dinlenmesine rağmen, toplantıların somut sonuçlar üretmediğine dikkat çekti. Toplantılarda pek çok konu konuşulmasına rağmen, önemli konuların tartışılmadığını belirtti. Adalet Bakanı ve Dışişleri Bakanı gibi yetkililerin gerçekleri anlatması için çağrılmaları gerektiğini dile getiren Emir, toplantıların verimsiz olmasının nedeninin gizli gündem ve siyasi tercihler olduğunu öne sürdü.
Emir, iktidarın hem hukuksuzlukları hem de sivil toplum ve toplumun genel umutlarını baltalamaya çalıştığını iddia etti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin yükselişi ve demokratik alanın genişlemesi için mücadele edilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
Emir, Yüksek Seçim Kurulu'nun 15 gün önce aldığı kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkemenin bu kararı göz ardı ettiğini söyledi. Kongrenin yapılacağına ve sonuç alınağını vurgulayan Emir, yürütmenin anayasa ihlali yaptığını ve ilgili hakim hakkında soruşturma açılması gerektiğini sözlerine ekledi.
Emir, komisyonda uzmanların dinlenmesine rağmen, atılacak adımların yetersiz olduğunu belirtti. Toplumda güven artırıcı adımlar atılması gerektiğini, iktidarın aceleyle komisyondan vazgeçmek isteyebileceği ve farklı nedenlerle komisyonun işlevsizleştiği iddiasında bulundu. Ayrıca, devletin operasyonlar ve kayyum uygulamalarını sürdürdüğüne, Cumartesi Anneleri'nin gösterilerine izin verilmediğine dikkat çekti. Emir, toplumda ümit var olsa da, destek ve inancın azaldığını söyledi.
Emir, operasyonlar sırasında savcıların hazırladığı iddianame ve soruşturma tutanaklarının, Dezenformasyonla Mücadele Merkezi'ne gönderildiğini ve bu bilgilerin yandaş medyada kullanılmak üzere dağıtıldığını savundu. Bu süreçlerin yargı, medya ve siyasetin iç içe geçtiği manipülatif bir duruma işaret ettiğini belirtti. Emir, İstanbul ve Ankara'daki operasyonlar sırasında hazırlanan bilgi notlarının gizli yapıldığını ve bu notların medya aracılığıyla kamuoyuna yansıdığını vurguladı.
