CHP Niğde Milletvekili Gürer, çiftçinin düşük alım fiyatları nedeniyle üretimde sorunlar yaşadığını belirterek, üretimden kopmanın gıda güvenliğini tehlikeye sokabileceğine dikkat çekti. Yeterli destek verilmesi gerektiğine vurgu yaptı.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçilerin üretimden kazanç sağlayamadığına dikkat çekti. Üretici, düşük alım fiyatları sebebiyle ürettiği ürünlerden kar edemiyor. Bu durum çiftçinin ihtiyaç duyulan ürünleri değil, kazanç sağlayabileceği ürünleri ekmeye yönelmesine neden oluyor. Bu da üretimde dengeleri bozuyor ve arz sorunlarına yol açıyor. Gürer, Türkiye’nin mevcut toprak, su ve iklim imkanlarına rağmen üreticiye gerçekçi destek verilmediği takdirde, çiftçinin küstürülüp üretimden koparılması durumunun gıda güvenliğini ciddi şekilde tehlikeye sokacağını söyledi.
Gürer, çiftçilerle bir araya gelerek yaptığı açıklamada, iklim değişikliği, zirai don, kuraklık ve pandemi gibi faktörlerin tarımın stratejik önemini bir kez daha gösterdiğini aktardı. Tüm büyük ülkelerin kendi kendine yeterlilik arayışında olduğunu belirten Gürer, ABD’de Trump yönetiminin korumacı politikalar uyguladığını, bu durumun içe dönük üretim anlayışını güçlendirdiğini vurguladı. Türkiye’nin ithalata bağımlı ürünlerde sorun yaşayabileceğini ifade eden Gürer, 2024 ve 2025 yıllarına ait Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre, ithalatın birçok ürün grubunda yükseldiğini belirtti. Nohutta 12 bin ton olan ithalatın 2025’in ilk 8 ayında 31 bin tona çıktığını, ayçiçek yağında ise 2024’te 2 milyon 951 bin ton olan ithalatın, bu yılın ilk 8 ayında 2 milyon 138 bin tona gerilediğini dile getirdi. Ayrıca, kuru soğanın da ithal edildiğini vurguladı; geçen yıl 3 bin 554 ton ithal edilen soğanın, bu yıl ilk 8 ayda 2 bin 695 tona düştüğünü belirtti.
Gürer, soyada yüzde 95 dışa bağımlılık olduğunu ve diğer ürünlerde de ithalatın sürdüğünü söyledi. Kuru fasulyede 2024’te 6 bin 703 ton olan ithalat, bu yıl ilk 8 ayda 3.292 tona ulaşmış durumda. Kırmızı mercimekte geçen yıl 543 bin 303 ton olan ithalat, bu yıl ilk 8 ayda 301.759 tona gerilemiş. Cevizde 2024’te 73 bin 393 ton ithalat yapılırken, bu yılın ilk 8 ayında 53 bin 218 tona inmiş. Elmada, zirai dondan dolayı geçen yıl 77 ton olan ithalatın, bu yıl 31.219 tona yükseldiği görüldü. Pirinç, soyada ve ayçiçek gibi ürünlerde de ithalat yapma zorunluluğu devam ediyor; pirinci yarı yarıya, soyada ise yüzde 95 oranında ithal ediyoruz. Gürer, düşük fiyatlar yüzünden üretimin bozulduğunu ve üreticinin ihtiyaç duyulan ürün yerine kazanç sağlayabilecek ürünlere yöneldiğini kaydetti. Türkiye’nin toprağı, suyu ve iklim imkanlarının yeterli olduğunu, destek sağlanırsa üretimin artacağını ve tarımda denge kurulabileceğini belirtti.
Ömer Fethi Gürer, ithalata dayalı tarım politikasının sürdürülemez olduğunu ve yeni dünya düzeninde ithalatçı ülkelerin sorun yaşayacağını vurguladı. Türkiye’nin arz açığı olan ürünlerde dengeyi sağlaması gerektiğini; buğdayda yüzde 95 oranında kendine yeter olunduğu halde yıllık 5-10 milyon ton arasında ithalat yapıldığına dikkat çekti. Arpa, mısır ve pirinç gibi temel ürünlerde de ithalatçı konuma gelindiğini ifade ederek, Türkiye’nin üretimi teşvik eden, çiftçiyi koruyan ve planlı bir tarım politikasına ihtiyacı olduğunu sözlerine ekledi. Son olarak, bu üç yılda 3 milyona ulaşan ürün kaybına dikkat çekti.
