Sezgin Tanrıkulu, AK Parti'nin motivasyon eksikliğine vurgu yaparak, süreçteki siyasi düşünceleri ve Kürtlerin tutumunu değerlendirdi. Meclisin rolü ve yasal düzenlemeler üzerine görüşlerini paylaştı.

CHP Diyarbakır Milletvekili ve Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Sezgin Tanrıkulu, yeni çözüm sürecine ilişkin açıklamalarda bulundu. Kürtler arasında Erdoğan’ın çıkarı olmadan bu sürecin ilerlemesi mümkün görünmediği, Erdoğan’ın çıkarlarının bu süreçte belirleyici olduğunu vurguladı. Tanrıkulu, AK Parti’nin motivasyonunun düşük olduğunu ve şu anda odaklandıkları şeyin, süreçten ne kazanacakları ya da kaybedecekleri olduğunu söyledi.
5 Ağustos’ta kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, bugüne kadar 12 toplantı gerçekleştirdi. Toplantılarda toplumun farklı kesimleri dinlendi ve tutanaklar kamuoyuna açıklandı. Tanrıkulu, Meclis’te yürütülen bu sürecin, demokrasinin önemli bir temsilcisi olan mecliste, halkın iradesinin yansıdığı yerlerde yapılmasının büyük önem taşıdığını belirtti.
Tanrıkulu, komisyona katılanların görüşlerini özgürce ifade ettiklerini ve bu süreçte daha önce yaşanmamış, mağdurların kendilerini böyle ifade etme imkanına sahip olduğunu dile getirdi. Ayrıca, 2012 yılında da benzer bir girişim önerdiklerini ve o dönem siyasi iradenin bu süreci engellediğini hatırlattı. Şu an ise, bu oturumların düzenli şekilde yapıldığını ve success olma ihtimalinin yüksek olduğunu vurguladı.
Tanrıkulu, farklı akademisyenler ve uzmanların katkılarıyla birçok fikrin ortaya konduğunu belirtti. Türkiye’de daha önce 13 farklı girişim olmuş olsa da hiçbirinin başarıyla sonuçlanmadığını, bu nedenle başarısızlığa ulaşmamak adına çaba gösterdiklerini söyledi. Komisyon üyeleri ve katılımcılar, görüşlerini kimseye baskı altında kalmadan ifade ediyor.
Komisyonda alınan ortak karardan biri, “Türkiye’nin Kürt meselesinin sadece güvenlik sorunu olmadığı”dır. Güvenlik ve şiddet önemli olmakla birlikte, kökün çözümlenmesi ve pozitif barışın sağlanması gerektiği vurgulandı. Güven artırıcı adımlar ve demokratik reformlar ile, toplum rızasının kazanılması ve sürecin sağlıklı ilerlemesi hedeflenmekte.
İnsanların sürece güven duyması ve katılımı için çeşitli güven artırıcı önlemler tartışıldı. Bu önlemler arasında adalete ilişkin uygulamalar ve hukuki düzenlemeler öne çıkarıldı. Kayyumların durumları ve tutukluların durumu gibi noktalar da, yasa ve mevzuat çözümleriyle iyileştirilebilir. Tanrıkulu, sürecin başarıya ulaşması için, AK Parti’nin motivasyonunu artırıcı açıklamaların ve somut adımların atılmasının gerektiğine değindi.
Tanrıkulu, AK Parti’de motivasyon eksikliğinin temel nedeninin, siyasi kazanımların ve kayıpların net olarak değerlendirilmesi olduğunu belirterek, Meclis’in açılmasından önce adım atılmadığını dile getirdi. Ayrıca, AK Parti’nin demokratikleşme ve sorunun çözümüne yönelik yapıcı ifadeler kullanmadığını söyledi. Yasal düzenlemelerin ve adımların atılması konusunda herhangi bir netlik olmadığını da ekledi.
Komisyonun, yasa teklifleri hazırlamak yerine, yasal çerçeve önerileri sunacağı bilgisini verdi. Silahlı örgütler ve tutuklu yakınlarına ilişkin düzenlemelerin, adil infaz yasasının ve mevzuattan kaynaklanan sorunlara çözüm getirecek düzenlemelerin önem taşıdığını vurguladı. Ayrıca, bundan sonra yapılacak çalışmalarda siyasi fikir birliğinin esas alınacağını belirtti.
Komisyonun gündeminde şu an için Öcalan’ın dinlenmesi bulunmadığını belirten Tanrıkulu, bu konuda karar alınırsa CHP’nin tutumunun net olarak ortaya konacağını söyledi. CHP’nin MYK ve Parti Meclisi’nin görüşleri doğrultusunda son kararın alınacağını ekledi. Bu konuda şu an bir açıklama yapmadıklarını belirtti.