CHP Genel Başkan Yardımcısı Necati Yağcı, ekonomik sorunların sahte rekor açıklamalarla gizlenmek istendiğini, yoksulluğun arttığını belirtti. Gerçekler, algı yönetiminin önüne geçiyor.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Necati Yağcı, ülkenin ekonomik durumu hakkında bir açıklama yaptı. Yağcı, iktidarın ekonomik sorunları saklamaya çalıştığını, yapay bir iyimserlik atmosferi oluşturduğunu belirtti. Yağcı, gerçekleri gizlemeye çalışan 'rekor' açıklamalarıyla toplumun aldatılmak istendiğini vurguladı.
Yağcı, ekonomiye dair algının yönetildiğini ifade etti. Gerçeğin yansımasıyla uyuşmayan 'rekor' açıklamalarının, yoksulluğun her geçen gün daha da arttığını gizleyemediğini dile getirdi. İktidarın, uzun süredir devam eden ekonomik sorunların halkta yol açtığı rahatsızlığı yönetmek amacıyla, reel karşılığı olmayan açıklamalar yaptığına dikkat çekti. Ayrıca, insanların yaşam koşullarıyla bağdaşmayan 'her şey yolunda, biraz daha sabredin' söylemiyle ekonomi durumu gizlenmeye çalışılmaktadır.
Yıllar içinde yoksulluk toplumun büyük kesimlerine yayılmışken, kişi başına milli gelir 17 bin dolar seviyesinde seyrediyor iddiası gerçeklikle örtüşmemektedir. Kağıt üzerindeki rekorlar, mutfaktaki yangını gizleyememekte; yoksulluk sürekli derinleşmektedir. Üretim ve sanayi sektörleri zor günler yaşarken, 'ihracatta rekor' açıklamaları ekonomi krizini ve ekonomik yapısal sorunları örtbas etmektedir.
Yönetim, yüksek istihdam kapasitesine sahip emek yoğun sektörlerdeki krizlerin ciddiyetini kavrayamamaktadır. Bu sektörler, bölgesel kalkınma, istihdam ve toplumsal bütünlüğü destekleyerek önemli bir rol oynar. Kriz, sadece ekonomik değil, toplumsal bir tehdit olma potansiyeli taşımaktadır.
Türkiye'nin sanayide dönüşüm yaşadığı iddiası yersizdir. Üretimde planlı bir dönüşüm yerine, yanlış ekonomi politikalarının yol açtığı bir savrulma söz konusudur. Toplumsal duyarlılığı ve kalkınmanın sosyal boyutunu göz önünde bulunduran bir dönüşüm olmadan, sanayide başarı sağlanamaz.
Öncelik, israf ve suistimalin önüne geçmek ve düşük öncelikli projelere kaynak Ayrımını durdurmaktır. Kaynaklar, vatandaşların temel ihtiyaçlarını karşılayacak ve huzur sağlayacak biçimde yeniden yönlendirilmelidir. Aynı zamanda, üretimi sürdürebilecek, adil ve sürdürülebilir bir kalkınma modeli oluşturulmalıdır. Bu yaklaşımlar olmadan, halkın yaşam standardı ve iş gücü kaybı önlenemez.
Vakit geç olmadan, emek yoğun sektörleri ve tarımı desteklemek, işletmelerin kapanmasını ve üretimin başka ülkelere kaymasını engellemek, yüz binlerce insanın işsiz kalmasını önlemek için uygun yaklaşımlar benimsenmelidir. Bu adımlar, ülkemizin sosyal barışını, üretim gücünü ve geleceğini koruyacaktır.
