Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası ve Çalışma Hayatı Derneği, çocuk işçiliği ile mücadele etmek amacıyla yeni bir proje başlattı. Toplantıda projeyle ilgili detaylar ve hedefler paylaşıldı.

Türkiye Gıda Sanayii İşverenleri Sendikası (TÜGİS) ve Çalışma Hayatı Derneği, “Küçük Eller İçin Büyük Gelecekler: Çocuk İşçiliğine Hayır” adıyla başlatılan projenin açılışını İstanbul’da gerçekleştirdi. Toplantıya katılanlar arasında TÜGİS Yönetim Kurulu Başkanı Kaan Sidar, ILO Türkiye Direktörü Yasser Ahmed Hassan ve Çalışma Hayatı Derneği Başkanı Dr. Nurcan Önder yer aldı. Ayrıca İstanbul Ticaret Üniversitesi ve diğer paydaşlar da etkinlikte katıldı.
Yapılan açıklamalarda, Türkiye’de yaklaşık 720 bin çocuğun çalıştığı ve bu sayının azaltılması yönünde adımlar atıldığı belirtildi. 1994 yılında yüzde 15,2 olan çocuk işçiliğinin 2019’da yüzde 4,4'e gerilediği bilgisi paylaşıldı. Proje kapsamında, gıda ekosistemindeki paydaşlara uluslararası mevzuat ve sorumluluklar hakkında bilinçlendirme yapılacak, işverenlere özel eğitimler düzenlenecek ve çocuk işçiliğinin tamamen ortadan kaldırılması hedefleniyor. TÜGİS Başkanı Sidar, bu çalışmaların sonunda oranı yüzde 1’in altına düşürmeyi amaçladıklarını söyledi. ILO Türkiye Direktörü Hassan ise, projenin tedarik zincirleri ve bilgi materyalleri aracılığıyla farkındalık yaratmayı ve riskleri önlemeyi amaçladığını açıkladı.
Sidar, Türkiye’nin çocuk işçiliğiyle mücadelede “Örnek Ülke” olarak gösterildiğini vurguladı. Türkiye’nin 1992 yılında ilk kez ILO’nun Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Programı’na katıldığını, 2006’da ise bu çalışmalar sırasında “Örnek Ülke” unvanını kazandığını hatırlattı. Ayrıca, 1994 yılında %15,2 olan çocuk işçiliği oranı, 2019’da %4,4’e geriledi. Çocukların %30,8’i tarımda, %23,7’si sanayide, %45,5’i ise hizmet sektöründe çalışıyor. Ayrıca, tarım sektöründeki çocuk işçiliği oranını düşürmek için elektronik ortamda kayıtlara geçirme çalışmalarının sürdüğünü ve mevsimlik tarım işçileri ile göçebe ailelerin kayıt altına alındığını bildirdi.
Sidar, çocuk işçiliği ile çıraklık arasındaki farklara da değindi. Çıraklık eğitimine tabi çocukların denetim altında çalıştırıldığını ve bunun çocuk işçiliği olmadığına dikkat çekti. Ayrıca, Yasser Hassan, çocuk işçiliğinin yalnızca hukuki değil, toplumsal bir sorun olduğunu ve sürdürülebilir kalkınma ile sosyal adalet açısından olumsuz etkileri olduğunu belirtti. Önder ise, yasa ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi ve uluslararası yasaların uyumlaştırılması gerektiğine işaret etti. Ayrıca, tedarik zincirlerinde sorumlulukların uluslararası yasalarla bağlayıcı hale geldiğini ve şirketlerin bu düzenlemelere uymaları gerektiğini belirtti.
Çalışma Hayatı Derneği Başkanı Önder, projenin bir yıl süresince eğitim ve farkındalık amacıyla çeşitli yayınlar ve kitapçıklar hazırlayacağını belirtti. Ayrıca, Dijital ve basılı materyallerle bilgilendirme yapılacak ve sonuçlar paydaşlar ile paylaşılacak. Ayrıca, genel olarak çocuk işçiliğine karşı yapılan çalışmaların ve alınan önlemlerin sürdürülebilir hale getirilmesi amaçlanıyor.