Çocukların gelişiminde sevgi ve ilginin büyük önemi vardır. Günlük küçük zaman dilimleri, onların hayatında olumlu ve kalıcı izler bırakır. Bu küçük adımlar, güçlü bağlar kurar.
Hayatın koşturması içinde, çoğu zaman çocuklarımızın en değerli varlıklarını, yani onları ihmal edebiliyoruz. İş, ev ve günlük sorumluluklar nedeniyle 'yarın yaparım' diyerek ertelediğimiz küçük zaman dilimleri, aslında çocukların en çok şimdiki zamana ihtiyaç duyduğu anlardır.
Bir çocuğun en temel ihtiyacı sevgi, ilgi ve anlayış duygusudur. Pahalı oyuncaklar ve marka kıyafetler değil, onların mutlu olması için en büyük sebep, annelerinin gözlerine bakarak 'Seni dinliyorum' demesidir. Babaların kucaklarında anlatılan hikâyeleri dikkatle dinlemeleri de önemli bir ihtiyaçtır.
Ancak biz büyükler, çoğu zaman çocukların bu sessiz çağrılarını fark edemiyoruz. Bazen telefon ekranlarına bakarken, bazen de yorgunluk bahanesiyle ilgilenmek istemiyoruz. Oysa çocuğun kalbine açılan kapı, küçük ama anlamlı anlarda gizlidir. Birlikte yapılan kısa yürüyüşler, samimi sohbetler veya gün sonunda sorulan 'Bugün seni en çok ne mutlu etti?' gibi basit sorular, sevgi izleri bırakır.
Psikologların araştırmaları, çocuklukta hissedilen sevgi ve güvenin yaşam boyu belirleyici olduğunu gösteriyor. Yetişkinlikteki özgüven, ilişkilerdeki sağlamlık ve hayata tutunma gücü, çocuklukta alınan ilgi ve sevgiye dayanır. Bu nedenle, bugün çocuğunuza ayırdığınız birkaç dakikanın etkisi, onun tüm hayatına yansır.
Sevgiyle büyüyen bir çocuk, toplumda umutla bakan bir birey olur. Gözleri ilgiyle dolan bir çocuk, yarın omuz omuza duracak yetişkin olur. En önemlisi, kendini değerli hisseden çocuklar, başkalarına da saygı ve sevgiyle yaklaşmayı öğrenir. Kendimize hatırlatmamız gereken nokta, çocuğa 'Sen benim için önemlisin' mesajını vermektir. Bu, sadece dinleyerek ve göz teması kurarak mümkündür.
Haftanın belirli bir gününde, çocuğunuzla hiçbir şeyle ilgilenmeden en az beş dakika geçirmek, onun sizin dünyanızda huzur ve mutluluk bulmasını sağlar. Telefonunuzu ve başka dikkat dağıtıcıları bırakıp, yargılamadan birlikte zaman geçirmek, onların kalplerinde derin izler bırakır. Unutmayın, çocuğunuzun kalbine kapı, düşündüğünüzden çok daha yakındadır.
