Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze konulu toplantının ardından yaptığı açıklamada, ateşkes ve insani yardımların sağlanmasıyla ilgili umutların güçlendiğini ve bölgedeki sürecin yakından takip edildiğini bildirdi.
ANKARA - Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Gazze konulu toplantının ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, herkesin elinden geleni yaptığını ve bugün elde edilen neticeyle birlikte umutların arttığını söyledi.
Fidan, toplantıda iki senedir devam eden Gazze’deki çatışmaların durması için önemli bir aşama kaydedildiğini belirterek, Türkiye’nin uluslararası toplumla koordineli çalıştığını ve bu çabaların olumlu sonuçlar verdiğini dile getirdi. Uluslararası toplumun da bu sürece dahil edilerek hareket edilmesinin önemli olduğunu kaydetti.
Toplantıda üzerinde mutabık kalınan ilk aşama uygulama planı hakkında bilgi veren Fidan, bu planın dört temel amacı olduğunu ifade etti: Ateşkesin sağlanması, rehinelerin ve tutukluların serbest bırakılması, insani yardımların kesintisiz devam etmesi ve İsrail birliklerinin belirli sınırlar içine çekilmesi. Bunların titizlikle takip edilmesi gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca Türkiye’nin de bu uygulamada yer alacağını belirtti.
Fidan, Gazze’nin yeniden inşası ve yönetiminin Filistinliler tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. Gazze’nin 7 Ekim 2023 öncesi duruma geri dönecek şekilde inşa edilmesi gerektiğini belirterek, söz konusu koşulların tekrar edilmemesinin önemine değindi. Serbest ticaret ve ekonomi ortamının yeniden kurulması gerektiğine işaret ederek, bu şartların sağlanmasıyla yeni bir savaş riskinin azalacağını dile getirdi.
Toplantıda kararlaştırılan planların uygulanmasını kolaylaştırmak amacıyla, ABD, Mısır, Türkiye ve Katar’dan oluşan bir ekip kurulacak. Bu ekip, hem Filistin hem de İsrail ile görüşmeler yapacak ve anlaşmanın uygulanmasında sorunlara pratik çözümler getirerek gerektiğinde devreye girecek. Ekip, mutabakata uygun hareket ederek sürecin sorunsuz yürütülmesini sağlayacak.
Fidan, Türkiye’nin bölgedeki ilişkileri ve Arap ülkeleriyle iş birliği çabalarının önemine değindi. Filistin meselesinin manevi ve tarihi bağlarının yanı sıra, bölgedeki birçok konuda birlikte hareket edilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin, inanç ve kültürel bağlar çerçevesinde, bölgesel sorunların çözümünde aktif rol oynamaya devam edeceğini belirtti. Ayrıca, bölgedeki diğer sorunların çözümünde yeni bir ruh ve mekanizma oluşturma yönündeki çaba ve umutlarını dile getirdi.
Fidan, Netanyahu’nun barış konusunda güvenilmezliğine dikkat çekerek, İsrail’in savaş riskinin hala olduğunu ve uluslararası toplumun teyakkuzda olduğunu ifade etti. Rehinelerin serbest kalmasının ardından İsrail’in meşruiyet argümanlarının zayıflayacağını ve olası sorunların ortaya çıkabileceğine işaret etti. Ancak, bunun işin doğasında olduğunu ve profesyonel çalışmalarla sorunların aşılabileceğini belirtti.
