CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Asu Kaya, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü'nde kız çocuklarının haklarının yaşamın içinde korunması, İstanbul Sözleşmesi'nin yeniden yürürlüğe alınması ve adaletin sağlanması çağrısında bulundu.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı ve Osmaniye Milletvekili Asu Kaya, 11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü dolayısıyla partisinin genel merkezinde basın açıklaması yaptı. Kaya, şöyle konuştu:
"Bugün, bu ülkenin geleceğini büyütmesi gereken kız çocuklarının sesine ses verme günü. Ama bu topraklarda, her geçen gün bir kız çocuğunun sesi kısılıyor; her geçen gün birinin çocukluğu elinden alınıyor. Her kız çocuğunun güven içinde yaşama, eğitim alma ve korunma hakkı vardır. Ama bu ülkede kız çocuklarının yaşam hakkı, her gün biraz daha yok sayılıyor. Davalarda verilen kararlar, adaletin değil, cezasızlığın hüküm sürdüğünü gösteriyor. Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi'nin, Narin Güran’ın dosyasında üç çocuğun tahliyesine karar vermesi ve sanıkların ceza ve hükümlerinin itiraz yolu açık olmak üzere bozulması, adaletin gecikmesine işaret ediyor. Narin'in avukatı duruşmaların yeniden gözden geçirilmesini talep ediyor. Leyla Aydemir gibi, dört yaşında kaybolan ve ölümüne ilişkin davada ise, Yargıtay'ın eksik araştırma bulunması nedeniyle beraat kararını bozması, adaletin tekrar beklemede olduğunu gösteriyor."
"Çocuk, çocuktur ve rızası olmaz"
Yasal süreçler ve mahkeme kararları, çocukların yaşadıkları mağduriyetleri ve adalet arayışlarını gösteriyor. Elazığ’da dört kız öğrencinin tecavüze uğradığı olayda, rıza gösterdiklerini iddia eden kararlar, çocukların mağduriyetlerini ve toplumda oluşan yaraları derinleştiriyor. 12 yaşındaki bir çocuğun 'rıza' gösterdiğinin iddia edilmesi ise, hukuka ve vicdana aykırıdır ve suç işlenmiş demektir. Kız çocuklarının, yaşadıklarıma rağmen, güvenle yaşama ve korunma hakları her zaman vardır. Bu hakların uygulanması ve korunması için çalışmalar devam edecektir."
"Türkiye’de çocuk yaşta evlilik oranları ve istismar vakaları"
Türkiye’de 18-45 yaş arasındaki her 5 kadından 1’i çocuk yaşta evlendi. Çocuk evlenen kadınların yarısına yakını çocuk doğurmakta ve çocuk yaşta evlilikler acı olaylara da zemin hazırlamaktadır. Sadece 2024 yılında, 9 bin 354 kız çocuğu evlendirildi. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, çocukların yüzde 25'i yaşamlarının bir döneminde fiziksel istismara uğruyor. Cinsel istismar vakalarının büyük çoğunluğu, mağdurların yakınları tarafından işleniyor. Geçen yıl, 40 binin üzerinde çocuk cinsel istismarına ilişkin dava açıldı ve halen faillerle ilgili soruşturmalar devam ediyor. Bu suçların ve istismarların engellenmesi gerektiğine vurgu yapılıyor."
"İstanbul Sözleşmesi ve hukuki yükümlülükler"
İktidar, '2025’i Aile Yılı' ilan etti. Ancak, kız çocuklarının okula değil evliliğe zorlandığı, istismar olaylarının 'susma' ve 'aile onuru' gibi gerekçelerle örtülmeye çalışıldığı ortamda, uluslararası sözleşmeler ve yükümlülükler büyük bir önem taşıyor. İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, kız çocuklarının haklarını olumsuz yönde etkiledi ve güçlendirme mekanizmalarını geriye götürdü. CHP, iktidarında İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe gireceğini ve kız çocuklarının yaşam içinde korunacağını belirtiyor. Bu kapsamda, eğitim, sağlık ve sosyal politikalarla kız çocuklarının haklarını güçlendirmeyi hedefliyorlar."
"Gelecek nesil için mücadele"
11 Ekim Dünya Kız Çocukları Günü, kutlama değil, mücadele günü olarak nitelendiriliyor. Bu gün, mağdur edilen kız çocuklarının sesine ses olma ve adaleti arama çağrısıdır. Kız çocuklarının güvenli, özgür ve kendi kararlarıyla büyümeleri için, hukuki ve toplumsal adaleti sağlamanın önemi vurgulanıyor. CHP, kız çocuklarının gelecekte özgür ve güvenle yaşayacakları bir ülke inşa etmeye kararlı olduklarını belirtiyor. Bu kapsamda, kız çocuklarının eğitim hakları ve koruma mekanizmaları güçlendirilecek. Her kız çocuğu, kendi hayalini ve hedeflerini gerçekleştirme imkanına sahip olacak ve bu ülkenin geleceği, onların güvencesine bağlıdır."
"Sonuç ve çağrı"
Bugün, kız çocuklarının susmaması ve haklarını savunması gerektiğine dikkat çekiliyor. Kimse, kız çocuklarının sesini kısmamalı, onların hayallerini engellememeli. Kız çocuklarının korkusuz, umutlu ve kendi sesleriyle büyüyecekleri bir gelecek için mücadele devam edecek. Bu ülkenin iktidarı, kız çocuklarını koruyacak ve adaleti sağlayacak politikalar geliştirmeye devam edecek. Hiçbir kız çocuğu 'başka bir ülkede doğsaydım' demeyecek şekilde, onların özgür ve güvenli bir hayat sürdürebilmeleri sağlanacak."