İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, Silivri’de yargılandığı davada yaptığı savunmada yargı süreçlerine ve iddianamelere eleştiriler yöneltti. Siyasi baskıya rağmen duruşmasını sürdürdü.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, 19 Mart’taki operasyonda tutuklandıktan sonra yargılandı. İkinci duruşma, İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde gerçekleşti. Davanın ilk duruşmasına, duruşmanın Silivri’ye alınması nedeniyle katılamamıştı. Bugün ise duruşmaya katılan İmamoğlu, salona saat 10.29’da getirildi ve alkışlar eşliğinde “Cumhurbaşkanı İmamoğlu” sloganları atıldı. Kimlik tespiti yapıldıktan sonra eğitim durumu soruldu ve “Yüksek lisans” ifadesi salondakiler tarafından alkışlandı.
İmamoğlu, savunmasına başlamadan önce, Gazze’deki masumlar ve Sumud yardım filosu ile ilgili mesajlar verdi. Bu ayın kendisi için önemli olduğunu belirterek İstanbul’da yeni hizmetler ve projelerin açıldığını, bunların toplam maliyetinin 150 milyar lirayı aştığını ve Türkiye tarihinde görülmemiş sosyal belediyecilik çalışmaları yapıldığını dile getirdi. Ayrıca, Beylikdüzü’nde okul açtığını ve okulun yönetiminde yaşanan sorunları anlattı. Devletin çeşitli kademeleriyle gerçekleşen iletişim sorunlarına dikkat çekerek, adil ve eşit temsil edilmediğini vurguladı. İmamoğlu, açıklamalarında, açılışlara katılmayan devlet yetkililerini ve organizasyonun eksikliklerini eleştirdi.
İmamoğlu, yargı sürecinde yaşananları eleştirerek, savcının hazırladığı iddianamenin ülkenin yargı sistemine uygun olmadığını belirtti. Yine Silivri’deki mahkemede, telaşla yazılmış ve hatalar içeren iddianameden bahsetti. Ayrıca, savcının başka soruşturma ve iddianamelerini bu davaya eklediğine dikkat çekti. İddianamede, İmamoğlu’nun yaptığı bir paneldeki konuşma ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na yönelik suçlamalar yer aldı. Yargı sürecinin siyasi baskı ve müdahalelerle yönlendirildiğini savundu. Ayrıca, Adalet Bakanı’nın ilçe başkanlığında yaptığı açıklamalar ve devlet kurumlarının tutumu da eleştirildi.
İmamoğlu, halkın kendisini ve hareketlerini yargı baskısına rağmen savunmaya devam edeceğini açıkladı. İddianamenin hedefinin adaleti sağlamak olmadığını belirterek, kendisinin yasal haklarını kullanmaya devam edeceğini vurguladı. Yargı sisteminin, siyasi otoritenin etkisinde olduğunu ve adil kararlar alınmadığını da sözlerine ekledi.
