Hapiste bulunan CHP'nin adayı Ekrem İmamoğlu, Erdoğan’ın yargıyı muhalefete karşı silah olarak kullandığını belirterek, demokrasinin tehlikede olduğunu vurguladı. Halk direnişi sürüyor.

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin adayı Ekrem İmamoğlu, uluslararası medya kuruluşu The Guardian’a yazdığı makalede, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a sert sözlerle tepki gösterdi. İmamoğlu, Erdoğan’ın gücün tadını çıkararak muhalefeti hapse attığını ve yargıyı muhaliflere karşı silah olarak kullandığını belirtti. Ayrıca, Erdoğan’ın muhaliflerini tutuklayıp sadık yandaşlarını yerine getirdiğine dikkat çekti.
İmamoğlu, makalede, geçtiğimiz yıl İstanbul’da yapılan seçimlerde %51 oy alarak yeniden belediye başkanı seçildiğini ve bu başarısıyla hükümetin desteklediği adayı ikinci kez mağlup ettiğini hatırlattı. 2019’da iptal edilen seçimlerin ardından halkın yeniden sandığa gidip kendisine büyük farkla destek verdiği anlara da değindi.
İmamoğlu, Türkiye’de demokrasiye dair endişelerini dile getirerek, 2023 yılında cumhurbaşkanlığı adaylığı süreciyle birlikte ülkenin demokrasi karakterinin ciddi tehlike altına girdiğini vurguladı. Üniversite diploması iptal edilip ardından yolsuzluk ve terör suçlamalarıyla tutuklandığını ve bunun hukuka aykırı olduğunu belirtti. Ayrıca, muhalefet partilerinin belediye başkanlarının ve çeşitli kurumların liderlerinin de tutuklandığını, yüzlerce kişinin hapiste olduğunu belirtti.
Bunun yanı sıra, gazeteciler, akademisyenler, iş insanları ve öğrencilerden oluşan yüzlerce kişinin de tutuklu olduğunu aktaran İmamoğlu, özellikle çeşitli bölgelerde belediye başkanlarının görevden alındığını ve yerlerine kayyumların atandığını söyledi. Avrupa Konseyi Gençlik Delegesi Enes Hocaoğulları’nın yasalar kapsamında gözaltına alındığını ve serbest bırakılmasını da hatırlattı. Bu gelişmelerin, ülkedeki baskının ne denli yüksek olduğunu gösterdiğini ifade etti.
İmamoğlu, Erdoğan’ın gücünü artırmak amacıyla yargıyı muhalefete karşı kullanmakta olduğunu vurgulayarak, muhaliflerin tutuklandığını ve muhalefet liderlerinin yerine sadık yandaşların getirildiğine dikkat çekti. CHP’nin kurultayını ve liderliğini hedef alan mahkeme kararlarına değinen İmamoğlu, bu durumun demokratik çoğulculuğu ortadan kaldırmaya çalıştığını belirtti. Ayrıca, CHP’nin İstanbul il kongresini iptal edip, il başkanını görevden alması ve yerine kayyum ataması, bu siyasi stratejinin bir parçası olarak görüldü.
İmamoğlu, Erdoğan’ın kurumları boşaltarak otoriter bir rejim inşa etmeye çalıştığını ve muhalefet olmadan iktidarını garantilemek istediğini ifade etti. Erdoğan’ın, muhalefet yapacak rakiplerin ayakta kalmaması için kuralları değiştirmekte, yalan ve karalama kampanyalarıyla muhalefeti parçalamak ve terör suçlamasıyla baskı kurmak istediğine değindi. Bu uygulamaların, halk desteğinin eridiğine işaret ettiğini söyledi.
Türkiye’de halkın bu yöntemlere karşı çıktığını belirten İmamoğlu, sokaklarda artan protestolar ve kamuoyu yoklamalarının CHP’nin önde olduğunu gösterdiğini aktardı. Tutuklamalara rağmen milyonlarca yurttaşın barışçıl şekilde protestolara katıldığını dile getirdi. CHP’nin, demokratik geçişi sağlamak ve yeni bir geniş birlik kurmak amacıyla kapsamlı bir yol haritası hazırladığını belirtti. Bu planda, seçimlerin kazanılması, ekonominin güçlendirilmesi, yargı bağımsızlığının yeniden tesisi, yolsuzluk ve organize suçla mücadele gibi maddeler yer alıyor. İmamoğlu, Türkiye’nin demokrasi ve özgürlük mücadelesinin küresel etkilerinin de olduğunu vurguladı ve halkın iradesinin üstün geleceğine inandığını söyledi.