Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu üyesi Bayhan, bir heyetin İmralı’ya gidip gitmeyeceği konusunda Erdoğan’ın kararını beklediklerini ifade etti. Çalışmaların belli aşamaya geldiği belirtildi.
TBMM’de Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu Üyesi İskender Bayhan, komisyondan bir heyetin İmralı’yı ziyaret edeceği iddialarıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Bayhan, “İmralı'ya gitme konusunda evet bir çalışma, tartışma var kulislerde. Yürütülen çalışmalar bu açıdan belli bir olgunluğa da geldi, aslına bakarsanız. Gelinen aşamada İmralı'ya heyetin gidip gitmeyeceği konusunda Erdoğan'ın kararı bekleniyor” dedi.
EMEP Genel Başkan Yardımcısı Sevda Karaca Demir ile Bayhan, yeni yasama yılının başlamasıyla TBMM’de parlamento muhabirleriyle bir araya gelerek, çalışmalarını anlattı ve soruları yanıtladı.
Bayhan, bu süreçte kalıcı barış ve demokratikleşmenin önünü açmak için atılması gereken adımların acil olduğunu belirtti. Komisyonda şu başlıkların tartışıldığını aktardı: eve dönüş yasası, cezaevlerindekilere ilişkin infaz veya genel af, kayyumların önlenmesine yönelik yerel yönetimler düzenlemeleri, Öcalan’a tecridin kaldırılması ve umut hakkı ile dil hakları üzerine düzenlemeler.
Bayhan, “silahını bırakan herkesin demokratik siyaset yapabileceğini” ifade ederek, “Düzenlemenin kapsamını kategorik ayırmak doğru değil; silahını bırakmış PKK militanlarının Türkiye’ye dönüp vatandaş olarak hayata katılmasını sağlamalı” dedi. Güncel olarak, insanlığa veya politik suçlar hariç diğer suçları kapsayan bir genel affın daha uygun olacağını belirtti. Cezaevleri sorununa değinen Bayhan, ekonomik sebeplerle mağdur olanlar ve mağduriyetlerin giderilmesi gerektiğini vurguladı.
Kayyumlara ilişkin muhalefetin önerdiği yasa tasarısına dikkat çeken Bayhan, tecridin kaldırılması ve umut hakkı gibi konuların önümüzdeki dönem gündeme gelmesi gerektiğini söyledi. Erdoğan ve saraydan gelen açıklamaları değerlendiren Bayhan, çeşitli bilgiler ışığında, iki temel alanda düzenleme yapılabileceğini belirtti: geri dönüş ve cezaevleri politikaları.
İskender Bayhan, bu süreçte somut adımlar atılmadığını ve iktidarın en fazla söz verdiği konuların sadece sözde kaldığını belirtti. Ayrıca, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Diyarbakır ziyaretiyle ilgili düşüncelerini paylaşarak, komisyonun somut adımlar atması gerektiğini ve halkla yüz yüze etkinlikler yapmasını istediğini açıkladı.
Bayhan, muhalefet güçleri ve halkın yüz yüze etkinliklerine devam edeceklerini ve 25 Ekim’de İstanbul Esenyurt’ta geniş katılımlı bir toplantı düzenleyeceklerini duyurdu. Ayrıca, komisyondan bir heyetin Abdullah Öcalan’ı ziyaret edeceği haberleriyle ilgili olarak, “İmralı'ya gidilme konusunda tartışmalar var, Erdoğan’ın kararı bekleniyor. Gidip gitmeme konusunda herhangi bir ret beyanı olmadı” dedi.
Bayhan, heyetin, TBMM’de grubu bulunan partilerden oluşması gerektiğini belirtti ve “AKP, MHP, CHP, DEM ve Yeni Yol grubu olmalı. Komisyonda karar alınacaksa salt çoğunlukla alınmalı ve bu konuda ‘güven oylaması’ yapılmalı” diye ekledi. Ayrıca, vicdani retçiler ve LGBT bireylerle de görüşmelerin önerildiğini ancak kabul görmediğini belirtti. Güncel sürecin temel olarak Öcalan’ın sorumluluğunda yürüdüğünü aktardı.
Sevda Karaca Demir ise partilerinin 27 Eylül’de yayımladıkları bildirgeyi ve önümüzdeki dönemde izlenecek yolu anlattı. Bildirgenin, saldırganlık ve kapitalist krizin gelişmişlik aşaması ile ilgili olduğunu; iktidarın iç ve dış politikadaki sertleşmelerine vurgu yaptı. Ayrıca, AKP’nin devletin kaynaklarını talana açma ve halktan uzaklaşma politikasını eleştirdi. Muhalefetin birleşik gücünün bu süreçte önemli olacağını ve halkların iradesine sorumlulukla yaklaşması gerektiğini belirtti.
