SON DAKİKA
Reklam yükleniyor...
Ana Sayfa/Dünya/Erdoğan BM Genel Kurulu'nda Filistin Meselesine ve Bölgesel Gelişmelere Değindi

Erdoğan BM Genel Kurulu'nda Filistin Meselesine ve Bölgesel Gelişmelere Değindi

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM 80. Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada Gazze’deki insani kriz, Filistin meselesi ve bölgesel gelişmeler hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Saldırılara karşı çağrılar yapıldı.

Erdoğan BM Genel Kurulu'nda Filistin Meselesine ve Bölgesel Gelişmelere Değindi
Reklam yükleniyor...

Erdoğan BM Genel Kurulu'nda Filistin ve Bölgesel Gelişmeler Üzerine Konuştu

Körden Köre Sessiz Kalmak Bir Vahşettir

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kürsüden yaptığı açıklamalarda, özellikle Gazze’de devam eden insani trajedinin durdurulması gerektiğine dikkat çekti. Erdoğan, "Gazze’de ateşkes hemen sağlanmalı, saldırılar son bulmalı ve insani yardımlar sorunsuz şekilde giriş yapabilmelidir. Uluslararası toplumun görevi, soykırım suçunun faillerinin adalet önüne çıkarılmasını sağlamaktır; bu adımların en kısa zamanda gerçekleşeceğine inanıyorum" dedi. Erdoğan, Gazze'de yaşanan barbarlığın herkesin sorumluluğunda olduğunu ve bu vahşete sessiz kalanın da suç ortaklığı yaptığını belirtti. Ayrıca, bütün devlet ve hükümet liderlerine seslenerek, zamanın insanlık ve Filistinli mazlumların yanında durma zamanı olduğunu vurguladı.

BM 80. Kuruluş Yılını Kutlamaya Hazırlanıyor

Erdoğan, New York'ta gerçekleşen BM 80. Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, dünya barışına katkı amaçlı bu büyük organizasyonun tüm insanlığa hayırlı olmasını diledi. Konuşmasının başlangıcında, Filistin’de artan tanınma desteklerine değinerek, Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas’ın bu toplantıya katılamamasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Erdoğan, ayrıca, Filistin halkına ve onların sesi olmaya devam edeceklerini ifade etti. Yirminci yüzyılın ortalarında imzalanan Birleşmiş Milletler kurucu antlaşmasının temel amacının global barış ve güvenliği sağlamak olduğunu hatırlatarak, dünya genelinde sürdürülen çatışmaların ve özellikle Gazze’de 700’ü aşkın gün süren soykırım girişiminin uluslararası ilkelerde ciddi bir yara açtığını vurguladı.

Gazze’de İnsanlık Neresinde Duruyor?

Erdoğan, Gazze’de yaşanan insani dramı detaylandırarak, şu anda bölgedeki sivillerin yüzde 75’inin kadın ve çocuk olduğunu, toplam ölü sayısının 65 bini geçtiğini ve bunların büyük bir kısmının çocuklar olduğunu açıkladı. Gazze’de sağlık altyapısının tamamen çöktüğünü belirterek, hastaneler, okullar ve yaşam alanlarının saldırılara maruz kaldığını vurguladı. Ayrıca, çocukların açlıktan ve ilaç kıtlığından dolayı ölüme terk edildiğini, bölgede yaşayan yaklaşık 2.5 milyon Gazzeli’nin sürekli yer değiştirmek zorunda bırakıldığını kaydetti.

“Silahların yanı sıra açlık silahı da tehlikelidir. 21. yüzyılda, bu kadar masum insanın açlıktan, tıbbi yetersizlikten hayatını kaybettiği başka bir örnek dünyada yoktur. Enkaz altındaki çocukların cesetleri, bizlerin vicdanını sızlatmaya devam ediyor. Gazze’de çocukların elleri, ayakları ve kolları anestezi yapılmadan ampute ediliyor; bu, insanlık tarihi açısından karanlık bir sayfadır.”

Uluslararası Toplumun Sorumluluğu

Erdoğan, uluslararası medyada canlı yayınlanan görüntülerle, İsrail’in Gazze’de 250’den fazla gazeteciyi kasıtlı olarak öldürdüğünü hatırlattı. Ayrıca, BM’nin kendi çalışanlarını koruyamadığını ve yardım gönüllülerine yönelik saldırıların sürdüğünü belirtti. Genel Sekreter Antonio Guterres ve diğer uluslararası aktörleri, bu vahşete karşı durmaya çağırdı. "Gazze’de bir savaş değil, bir soykırım yaşanıyor; siviller hedef alınmakta ve bölgedeki fauna ve flora da yok edilmekte" diyen Erdoğan, bölgedeki çevresel tahribata da dikkat çekti.

İsrail’in Kontrolü Kaybettiği Sinyalleri

Erdoğan, İsrail yönetiminin bölgede kontrolü kaybettiğinin açık göstergesi olarak, Katar’da gerçekleşen ateşkes görüşmelerine yapılan saldırıları ve bölgedeki artan tehditleri söyledi. İsrail’in, Hamas’ı gerekçe göstererek, Gazze ve Batı Şeria’yı hedef almaya devam ettiğini vurguladı. Ayrıca, bölge ülkeleri ve uluslararası toplumun, İsrail’in saldırgan tutumlarına karşı durması ve barış adına girişimler yapması gerektiğinin altını çizdi. "İsrail, sadece bir ülke değil, aynı zamanda bölgesel bir tehdit haline dönüşmüştür" diye ekledi.

Bölgedeki Barış ve Güvenlik Çabaları

Erdoğan, Suriye’de yaşanan gelişmelerin yanı sıra, Güney Kafkasya’da Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecine de değindi. Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerinde kaydedilen ilerlemeleri memnuniyetle karşılarken, Türkiye’nin bölgede barış ve istikrarı desteklemeye devam edeceğinin altını çizdi. Ayrıca, Orta Doğu ve Körfez ülkeleriyle diyalog ve iş birliği imkanlarını artıracaklarını belirtti.

Erdoğan, bölgedeki tüm aktörlerin, yeni krizlerin önlenmesi ve kalıcı barışın sağlanması amacıyla birlikte hareket etmesi gerektiğine vurgu yaparak, "Güvenliğin tesisi ve istikrarlı bir bölge için her çabamız sürecektir" dedi. Türkiye’nin, Suriye ve komşu ülkelerde istikrarı yeniden tesis etmek, insanlara özgür ve güvenli yaşam alanları sunmak için kararlılıkla çalıştığını belirtti.

Sonuç ve Çağrı

Son olarak, Erdoğan, bölgesel ve küresel barış ve güvenlik için herkesin üzerine düşen görevi yapması çağrısında bulundu. Filistin’de yaşanan trajedilere ve bölgedeki istikrarsızlığa karşı herkesin birlikte hareket etmesi gerektiğini belirtti. “Dünyanın neresinde olursa olsun, masum insanların haklarını savunmak ve barışa katkı sağlamak hepimizin ortak görevidir.” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.

Etiketler:

gunceldunyasiyasetuluslararasifilistin
Reklam yükleniyor...