Erdoğan'dan ABD ile savunma ve enerji alanında iş birliği çağrısı ABD ile stratejik ortaklık ve müttefiklik ruhu Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında New York'ta ya…
Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu kapsamında New York'ta yaptığı konuşmada, özellikle enerji ve savunma sanayii alanlarındaki ortaklıkların önemi üzerinde durdu. Erdoğan, savunma sanayiinde karşılaşılan engellerin ve kısıtlamaların acilen kaldırılması gerektiğini belirterek, bu alanda yeni projeler, tedarik işlemleri ve ortak üretim gibi birlikte gelişebilecek adımların atılmasını işaret etti. Bu çağrı, iki ülke arasındaki uzun süredir devam eden ilişkiler bağlamında, özellikle savunma sanayii ve enerji sektörlerinin stratejik önemine değiniyor.
ABD ile Türkiye ilişkileri uzun yıllardır karmaşık dinamikler içeriyor. Her ne kadar ticaret hacmi artış göstermekle birlikte, bu ilişkilerin zaman zaman politik ve ekonomik gerilimlere sahne olabildiği biliniyor. Erdoğan, bu ortamda, savunma ve enerji alanlarındaki iş birliğinin, özellikle müttefiklik ruhu ve karşılıklı menfaatler temelinde güçlendirilmesi gerektiğine inanıyor. Bu bağlamda, iki ülke arasındaki iş birliğinin önündeki engellerin kaldırılması, stratejik ortaklık seviyesinde yeni fırsatların doğmasına olanak sağlayabilir.
Erdoğan, ziyaretinin bir parçası olarak, yeni ekonomik politikalar ve gelişmeleri de gündeme getirdi. Türkiye'nin global ekonomik dönüşüm sürecini anlatan Erdoğan, uygulanan ekonomik programın sağlam temeller üzerine inşa edildiğini belirtti. Enflasyonun kontrol altına alınması, bütçe disiplininin korunması ve kamu borçlarının düşük seviyelerde tutulması gibi konuları vurguladı. Bu çerçevede, Türkiye'nin ekonomik dayanıklılığını güçlendirmeye devam ettiğini söyledi.
Ülkenin ekonomik göstergeleri, risk primlerinin düşük, Merkez Bankası rezervlerinin rekor seviyelere ulaşması ve kredi notlarının yükselmesi şeklinde olumlu gelişmeler içeriyor. Özellikle işsizlik oranının son 27 aydır tek hanelerde seyretmesi, özel sektörün dinamizmini ve sürdürülebilir büyümeyi ilan ediyor. Bu başarılar, hükümetin ekonomiye ilişkin yeni reform ve destek paketleriyle destekleniyor.
Türkiye ile ABD arasındaki ticaret hacmi büyümeye devam ediyor. Geçtiğimiz yıl 35 milyar dolar seviyesini aşan iki tarafın ekonomik ilişkileri, yeni yatırım ve iş birliği projeleriyle güçleniyor. Erdoğan, 2019’da belirledikleri 100 milyar dolar hedefinin tutturulması için bank, sektör ziyareti ve ticaret heyetleri gibi faaliyetlerin hız kazandığını dile getirdi.
İki taraf arasında karşılıklı yatırımın da arttığına değinen Erdoğan, Amerikan firmalarının Türkiye'deki yatırımlarının 13,2 milyar dolar, Türk firmalarının ise ABD’deki yatırımlarının 15,7 milyar dolara ulaştığını söyledi. Bu rakamlar, her iki ülkenin de stratejik ve ekonomik ortaklıklarını derinleştirerek, bölgesel ve küresel ekonomi içindeki yerlerini sağlamlaştırmaya devam ettiğine işaret ediyor.
Erdoğan, ABD ile enerji ve savunma alanlarındaki iş birliğinin, özellikle iki tarafın stratejik çıkarlarına hizmet edecek şekilde geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Başkan Trump ile kamuoyu önünde ve özel görüşmelerde gerçekleştirilen yapıcı diyalogların, ilişkilerin daha da ilerlemesine katkı sağladığını belirtti. Enerji, siber güvenlik ve uzay gibi yeni stratejik sektörlerde potansiyel yatırım ve ortaklıkların değerlendirilmekte olduğunu söyledi.
Türkiye'nin, ekonomik dönüşüm ve yatırım ortamını güçlendirmeye devam ettiğine değinen Erdoğan, yatırım ortamını daha cazip hale getirmek ve sürdürülebilir kalkınmayı sağlamak için atılan adımları vurguladı. Özellikle limanlar, kara ve demiryolu altyapılarında gerçekleştirilen modernizasyon çalışmalarıyla, Türkiye'nin bölgesel lojistik merkez konumunu güçlendirdiğini belirtti. Ayrıca, sürdürülebilir ve iklim dostu projelerle yüksek katma değerli ve bilgi yoğun yatırımların ülkeyi cazip hale getirmeye devam ettiğini kaydetti.
Sonuç olarak, Erdoğan, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırım ilişkilerinde ivmenin daha da artmasını öngörüyor ve güçlü, stratejik ortaklıkların, bölgesel istikrar ve gelişmişlik açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor. Ayrıca, Amerika merkezli yatırımların, Türkiye’deki ekonomik istikrar ve kalkınmaya katkısının sürdürüleceğine inanıyor.
