DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, Türkiye’de gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke olduğunu ve her 10 kişiden 2’sinin yoksul, 6’sının ise borçlu olduğunu açıkladı. Rapor, ekonomik kriz ve yoksulluğun artışını ortaya koyuyor.

(ANKARA) – DİSK’e bağlı Genel-İş Sendikası, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri içinde gelir eşitsizliğinin en yüksek olduğu ülke konumunda olduğunu, her 10 kişiden 2’sinin yoksul ve 6’sının ise borçlu olduğunu bildirdi.
Sendikanın Araştırma Dairesi tarafından hazırlanan "Türkiye’de Gelir Eşitsizliği ve Yoksulluk Raporu"nda yaşamın çeşitli alanlarında görülen ekonomik krizin yurttaşlar ve emekçiler üzerindeki etkileri incelendi. Raporda alım gücündeki azalma vurgulandı; 22 bin 104 lira olan asgari ücretin, ağustos ayında açlık sınırı olarak belirtilen 26 bin 149 liranın altında olduğu belirtildi.
Raporda, yoksulluğun ekonomik, sosyal, siyasi ve insani kriz olduğuna değinildi. Kişi başına düşen milli gelirin azalmasıyla birlikte temel haklar olumsuz etkileniyor; yaşam süresi, beslenme, sağlık hizmetleri ve temiz su erişimi gibi haklar zorlaşıyor. Toplumun yaşam koşulları ağırlaşırken adaletsizlik arttı. TÜİK’in Gelir ve Yaşam Koşulları araştırmasına göre, en az 17 milyon 821 yurttaş temel ihtiyaçlarını karşılayamaktadır. Yoksulluk oranı yüzde 21,2’ye çıkmış ve her 10 yurttaştan 2’si yoksulluk sınırında veya altında. Yoksulluk sınırı 2014’ten beri 12 kat artışla 81 bin 742 liraya yükseldi. 2022’de 21 bin 296 lirayken, 2023’te 38 bin 531 ve 2024’te bu rakam 81 bin 742 liraya çıktı.
Çalışmasına rağmen maddi güçlük yaşayan milyonlarca yurttaş, insanca yaşam koşulları ve yeterli ücretlere ulaşamadığı için yoksulluk sınırının altında kalıyor. Düşük asgari ücret, yüksek vergiler ve adaletsiz gelir dağılımı, ücretli çalışanlar arasında yoksulluğu artırıyor. 2024’te çalışanların yoksulluk oranı yüzde 10,7 olup, yüksek işsizlik bu oranı genişletiyor.
Enflasyona karşı ücretler hızla erirken, milli gelir ve alım gücü giderek azalıyor. Türkiye’de ücretli çalışanların çoğu asgari ücret civarında maaş almakta; hızlı enflasyon ve düşük ücretler nedeniyle yoksulluk yaygınlaşıyor. 2025 Ağustos ayı verilerine göre, açlık sınırı 26 bin 149 liraya, yoksulluk sınırı ise 90 bin 450 liraya ulaşmıştır. Asgari ücret ise sadece 22 bin 104 liradır. En düşük memur maaşı 50 bin 503, memur emekli aylığı ise 22 bin 671 liradır.
2024 yılında, 18 yaş altı çocukların yüzde 38,9’u yoksul veya sosyal dışlanma riskinde. Yetişkinlerde ise bu oran yüzde 26,3, 65 yaş üstünde ise yüzde 23,3’tür. Toplam yoksulluk ve sosyal dışlanma riski altında olanların oranı yüzde 29,3 seviyesindedir. Çocukların temel haklardan mahrum kalması, hem fiziksel hem de zihinsel gelişimleri olumsuz etkiliyor. Yoksulluk içinde büyüyen çocuklar, erken yaşta çalışma hayatına giriyor ve çocuk işçiliği hızla artıyor.