Hak İnisiyatifi Derneği Başkanı Ünsal, siyasetin çözümün anahtarı olduğunu ve cesaret ile eylem gerektirdiğini belirtti. Barış ve adalet için siyasi irade önemlidir.

Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkanı Fatma Bostan Ünsal, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, "Çözümün tek adresi siyasettir ama siyaseti çözüm adresi olarak göstermek, onun kolay olduğunu söylemek değildir. Aksine, siyaset; müzakere, karşılıklı tanıma ve rahatsız edici gerçeklerle yüzleşme cesareti ister. Siyaset aynı zamanda eylem ve icraat gerektirir" dedi.
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, Hak İnisiyatifi Derneği Başkanı Ünsal, komisyonu Kürtçe selamladı. Ünsal, Kürt meselesinin çözümünde gösterilen iradenin umut verici olduğunu, ancak bu sürecin derin acılar barındırdığını belirtti. Ayrıca, sadece silahların bırakılmasının değil, kalıpların ve zihinlerin de değişiminin gerekli olduğunu ifade etti.
Ünsal, Türkiye’nin Kürt meselesini ilk kez tartışmadığını söyledi. Sorunun aidiyet, eşitlik, yurttaşlık, temsil ve adalet meselesi olduğunu vurguladı. Kürt meselesinin eğitimden kent yaşamına, yerel yönetimlerden dijital alana kadar her yerde hissedildiğini belirtti. Çözümün teknik değil, siyasal, kültürel ve vicdani düzeyde gerçekleşmesi gerektiğine dikkat çekti. Her başarısızlık ve bastırma girişiminin hafızayı büyüttüğünü, inkârın direnişi beslediğini ifade etti. Çözümün adresinin siyasetin olduğunu yineledi ve cesaret ve eylem gerektiğini söyledi.
Ünsal, infaz düzenlemelerinin acilen uygulanması gerektiğini kaydetti. Hasta ve yaşlı mahpusların haklarının korunması, siyasi mahpuslara yönelik ayrımcılığın kaldırılması ve uygulanan KHK’lıların durumunun iyileştirilmesini istedi. Ayrıca, yeni anayasanın çoğulculuğu tanıyan ve etnik kökene referans vermeyen vatandaşlık ilkesine dayalı olması gerektiğini belirtti. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ve anadilinde eğitimin güvence altına alınması ihtiyacına da işaret etti.
AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması hukuksuzluk olarak görüldü. Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Osman Kavala ve KHK’lı Yüksel Yalçınkaya kararlarının yerine getirilmediğini belirtti. Basın, ifade ve örgütlenme haklarının bu süreçte temel olduğunu vurguladı. Bu hakların korunmaması barışın zedelenmesine neden olacağına dikkat çekti.
Hak İnisiyatifi Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Arif Koçer, dil ve anadil hakkı, adaletli ceza hukuku ve toplumsal rehabilitasyon konularını dile getirdi. Anayasa’nın 42. maddesinden dil sınırlarının kaldırılması, barışçı taleplerin suç sayılmaması ve OHAL uygulamalarına son verilmesi yönünde görüş belirtti. Ayrıca, Şeyh Said, Seyit Rıza ve Said-i Nursi gibi isimlerin mezarlarının bulunması ve iade edilmesi gerektiğini, Kürtlere yönelik politika ve sürecin tutarlı olması gerektiğini ifade etti. Silah bırakmış kişilerin topluma dönüşü, yasal güvence altına alınmalı ve halk iradesine saygı duyulmalıdır.