Mustafa Sarıgül, halk iradesinin tanınmadığı ortamda kalıcı barışın sağlanamayacağını dile getirerek kayyum uygulamalarına ve siyasi adımlara dikkat çekti.
İçişleri Bakanlığı kararıyla 22 Kasım 2024'te görevden alınan ve yerine kayyum atanan eski Tunceli Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Kürt sorununa ilişkin yürütülen süreç hakkında açıklamalarda bulundu. Sarıgül, "Hepimizin en çok istediği şey bu ülkede kalıcı bir barışın sağlanmasıdır. Halkın iradesinin tanındığı bir ortam oluşturulmadıkça barış mümkün değildir" dedi.
ANKA Haber Ajansı'na yaptığı açıklamada Sarıgül, barış ve huzur söylemleriyle başlatılan sürecin demokratikleşme ve adalet yönünde somut adımlar içermediğini belirtti. Sarıgül, “Ortada bir barış süreci olduğu söyleniyor ama hâlâ içeride 16-17 belediye başkanı var. Cumhuriyet Halk Partisi’nden tutuklu başkanlar bulunuyor. Gerçek barış ve milli dayanışma için kayyumların hemen geri çekilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.
Sarıgül, kayyum uygulamasının demokratik sürecin zarar görmesine neden olduğunu vurguladı. Şöyle devam etti: “Kayyumlar suçun sonucu değil, halkın iradesinin gasp edilmesidir. Seçimle gelen ve şiddet içermeyen insanlara kayyum atanması, hem barış hem de demokrasi açısından zararlıdır.”
Ovacık’ın halk iradesiyle seçilmiş bir yönetimi olduğunu hatırlatan Sarıgül, “Halkın seçtiği yöneticilerin kararname ile görevden alınması güveni sarsar ve adalet duygusunu yok eder” dedi.
Sarıgül, barış ve normalleşme sürecinin samimi olabilmesi için tutuklu belediye başkanlarının serbest bırakılması gerektiğini belirtti. “Normalde bu suçlamalar tutuklamayı gerektirmez, ama siyasi iktidar yargıyı baskı aracı olarak kullanıyor. Bu tutum devam ederse toplum barışa inanmaz” şeklinde konuştu. “Halkın güvenini kaybeden süreçler başarıya ulaşamaz” ifadelerini kullandı.
Barışın yalnızca söylemlerle değil, hukuki ve siyasi adımlarla sağlanabileceğine işaret eden Sarıgül, yeni yargı paketine de değindi. “Düşünce açıklamaları ve savunmalar nedeniyle açılan davaların son bulması gerek. Sadece sözler değil, uygulamalar da dönüşmeli” dedi.
Sarıgül, hukuki süreçlerde demokratik mekanizmaların işletilmesini vurgulayarak, “Eğer suç ve ceza varsa bile, belediyeye kayyum atanması doğru değildir. Belediyenin meclisi devreye girmeli ve halkın iradesi korunmalıdır. Bu adımlar huzur ve barış için gereklidir” şeklinde tamamladı.
