Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı 2,5 yıl aradan sonra tekrar devreye alındı. Bu gelişme, Türkiye'nin enerji arzını güçlendirecek ve küresel tedarik çeşitliliğine katkı sağlayacak. Boru hattının yeniden çalışması, bölgesel enerji güvenliği

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaptığı açıklamayla 6 Şubat 2023'te meydana gelen depremler nedeniyle bölgeden geçici olarak kapanan Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'nın, 27 Eylül itibariyla tekrar aktif hale getirildiğini duyurdu.
Bakan Bayraktar, bu hattın günlük yaklaşık 1,5 milyon varil petrol taşıma kapasitesiyle tekrar devreye alınmasının, Türkiye'nin enerji arz güvenliğine katkı sağlayacağını ve küresel piyasalarda arz çeşitliliğine yardımcı olacağını belirtti.
Irak Petrol Bakanlığı, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'nde (IKBY) bulunan sahalardan üretilen ham petrolün, Irak Petrol Pazarlama Şirketi'ne (SOMO) teslim edilerek, Ceyhan Limanı üzerinden ihracata çıkarılacağını bildirdi. Ayrıca, IKBY, Irak Petrol Bakanlığı, SOMO ve petrol üreticisi firmalar arasında imzalanan anlaşma kapsamında ilk etapta günlük yaklaşık 200 bin varil petrolün Türkiye'nin Ceyhan Limanı'na taşınması öngörülüyor.
Bayraktar, Temmuz ayında yaptığı değerlendirmede, hattın tam kapasiteyle çalışması halinde, 40 milyar dolarlık ticaret hacmi potansiyeline sahip olduğunu, Irak'ın günlük 4 milyon varillik petrol ihracatının yüzde 40'ını Türkiye üzerinden uluslararası piyasaya sunabileceğini belirtmişti.
Atlantik Konseyi uzmanı John Roberts, hattın yeniden devreye alınmasının küresel piyasalarda büyük bir etki yaratmayacağını, ancak Türkiye için faydalı olacağını ifade etti. Roberts, günde 1 milyon varilden fazla petrol taşıma kapasitesiyle bu hattın dünya üretiminin yaklaşık yüzde 1'ine denk geldiğine dikkat çekti ve Avrupa'nın şu an için petrol arzında bir sorun yaşamadığını vurguladı.
Roberts, Türkiye'nin enerji güvenliğinde en kritik unsurun Sakarya sahasındaki doğal gaz üretimi olduğunu, bu üretimin artırılmasıyla ithal gaz ihtiyacının azalacağını belirtti. Ayrıca, uzmanlar Irak ve bölgedeki enerji jeopolitiği açısından tedarik kaynaklarının çeşitlendirilmesi ihtiyacının devam ettiğine dikkat çekiyor.
Oslo Üniversitesi Siyaset Bilimi Bölümü uzmanı Francesco Sassi ise hattın yeniden faaliyete geçmesinin Avrupa ve bölgesel enerji piyasalarına belirgin bir etkisinin olmadığını söyledi. Sassi, son 2,5 yılda operatörlerin arz fazlası ve düşük fiyatlar nedeniyle alternatif tedarik kaynakları bulmayı başardığını belirtti.
Hattın yeniden devreye alınmasının Irak ve Türkiye arasındaki enerji jeopolitiğinde ipuçları sunduğunu vurgulayan Sassi, Irak'ın enerji ürünlerinin geçişinde yaşanan jeopolitik riskler ve özellikle Hürmüz Boğazı'na bağımlılığı azaltmak amacıyla tedarik kaynaklarını çeşitlendirmeye çalıştığını dile getirdi. Aynı zamanda, Bağdat ve Ankara’daki siyasi temasların bölgesel enerji güvenliğini artırmayı hedeflediği de söz konusu.