İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği, Medeni Kanunu'nun 99. yıl dönümünde kadın haklarındaki gerilemelere dikkat çekti. Fetvalar ve yasa değişikliklerine tepki göstererek hakların korunması gerektiğini vurguladı.

İstanbul Kadın Kuruluşları Birliği (İKKB) Başkanı Aydeniz Alisbah Tuşkan, Türk Medeni Kanunu'nun 99. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, Cumhuriyetimizin 102. yılında kadınların miras haklarının da dahil olmak üzere birçok hakta gerileştirme yaşandığını dile getirdi. Cuma hutbelerinde kız ve erkek çocuklara eşit miras hakkı verilmemesi yönündeki fetva, hukuka ve laik hukuk düzenine aykırıdır. Tuşkan, hukuk devletinin temel gereği olan Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulması ve laikliğin vazgeçilmez olduğu bilincinin önemini vurguladı.
İKKB, Türk Medeni Kanunu'nun 1926 yılında kabul edilip yürürlüğe girmesiyle kadın-eril eşitliği temel alan önemli bir reformu hayata geçirdiğini belirtti. Kanunun kabulüyle birlikte tek eşlilik, mahkeme kararıyla boşanma, miras hakkı ve evlilik yaşı gibi haklar güvence altına alınmıştı. Kanunun 1985 yılındaki uluslararası sözleşmelerle desteklenmesi ve 2021 yılında ailede eşitlik ilkesinin anayasal olarak benimsenmesiyle kadın haklarının ilerletilmesine devam edilmiştir. Ancak, 2023 yılında Anayasa Mahkemesi'nin kadınların soyadı hakkına ilişkin kararının uygulanmadığı ve yeni düzenlemelerin yapılmadığı da eleştirildi.
Kanunun değişiklikleri kapsamında yasa dili sadeleştirilmiş ve aile içinde eşit haklar getirilmiştir. Evlenme yaşı yükseltilip, eşlerin konut ve nafaka gibi temel haklarda da eşitlik sağlanmıştır. 2023'te alınan kararla kadınların soyadı hakkına ilişkin 28 Nisan 2023 tarihli iptal kararı yürürlüğe girecek olmasına rağmen, şimdiye kadar yeni düzenleme yapılmamış, kararın uygulanmasında sorunlar yaşanmıştır. Tuşkan, hukuk devletinde hukukun işlememesini eleştirerek, Cumhuriyet'in temel ilkeleri olan hukuka uyuma ve laiklik ilkesinin korunmasını savundu.
2015 yılında dini nikahın suç sayılması ve 2016 yılındaki aile bütünlüğünü olumsuz etkileyen raporlar, kadın haklarını gerileten örnekler olarak gösterildi. Ayrıca, dini nikah ve arabuluculuğun aile hukuku ve şiddet davalarında uygulanmasının tehlike yarattığı ifade edildi. 2017'de ise laikliği ortadan kaldırmayı hedefleyen değişikliklerle müftülüklere evlendirme yetkisi verilmiş, bu girişimlere karşı ciddi mücadeleler sürdürülmüştür. Tuşkan, Cumhuriyet’in kazanımlarına karşı yapılan bu saldırıların sistematik olduğunu ve kadınların haklarına sahip çıkmayı sürdürmekte kararlı olduklarını belirtti.
CHP İstanbul Kadın Kolları İl Başkanı Hatice Selli Dursun, kadın mücadelesinde birlik ve dayanışmanın önemini vurguladı. 4 Ekim 2022’de İstanbul’da kadın cinayetleri sonucu yaşamını yitiren İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil’in anıldığı gün, artan şiddet ve yaşanan kayıpların toplumda güçlü bir bilinci pekiştirdiğine dikkat çekti. Dursun, sistematik saldırıların toplumsal algıyı şekillendirmek ve hukukta gedikler açmak amacıyla devam ettiğini vurguladı.