İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON ile ilgili açılan yolsuzluk davasının üçüncü duruşması başladı. Sanıkların savunmaları sürüyor ve süreç detaylandırılıyor.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından gerçekleştirilen ve 1 Temmuz’da başlatılan soruşturma kapsamında, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı olan İZBETON A.Ş. üzerinde geniş çaplı bir inceleme yapılmış ve toplamda 157 şüpheli hakkında gözaltı kararı alınmıştır. Bu kişiler arasında eski İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON genel müdürü Heval Savaş Kaya da bulunmaktadır. Soruşturmanın temelini oluşturan iddialar ise; ihalelerin ve araçların kiralanma işlemlerinin usulsüz yürütülmesi, sahte belge ve belgelerin yürütülmesi ve kamu kaynaklarının kötüye kullanılmasıdır. Gözaltına alınanlar arasında bazı isimler tutuklanırken, diğerleri serbest bırakılmıştır.
İzmir’deki adli sürecin önemli bir parçası olarak, üç farklı iddianame hazırlanmış ve bunlar ilgili mahkemeler tarafından kabul görmüştür. Birinci iddianame, asfalt kaplaması ve yol bakım onarımı ile ilgili yolsuzlukları kapsamaktadır ve İzmir 28. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmiştir. Bu dosya kapsamında 44 kişi hakkında 3 yıldan 14 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir. İkinci iddianame ise, iş makineleri ve araç kiralanmasıyla ilgili olup, İzmir 17. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından onaylanmıştır ve 56 kişi hakkında 3 yıldan 12 yıl 3 aya kadar hapis istenmektedir.
Üçüncü ve en kapsamlı dosya ise, tutuklu ve tutuksuz toplam 65 sanık hakkında açılmış olup, suçlamalar arasında nitelikli dolandırıcılık, kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık ve ticari faaliyetler sırasında kooperatif yöneticilerinin suç işlemesi bulunmaktadır. Bu kapsamda, suçların zincirleme işlendiği ve iştirak halinde işlendiği iddialarıyla toplam 3 yıldan 45 yıla kadar hapis cezası talep edilmiştir ve bu dava İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanmıştır.
İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirilen ilk duruşmada, sanıklar kendilerini savunma fırsatı bulmuş ve suçlamaları reddetmişlerdir. Cuma günü yapılan duruşmanın ardından, 2. oturumda tutuksuz sanıkların savunmaları alınmış ve sonrasında ise sanıkların tamamı beraat talep etmiştir. Tutuksuz sanıkların savunmaları ve mahkeme işlemleri devam ederken, üçüncü oturumda ise sanıkların ifade vermeleri ve savunmalarına ilişkin süreç sürdürülecek.
Mahkeme yetkilileri, duruşmanın sonrasında şikayetçi ifadelerine ve avukatların savunmalarına da yer verileceğini belirtti. Bu davanın seyrinin, adres edilen usulsüzlüklerin boyutlarına göre ilerleyen süreçte adil ve kapsamlı kararlar alınmasını sağlayacağı öngörülmektedir. Ayrıca, yargı sürecinin şeffaf ve hesap verebilir olması, kamuoyunun adalet duygusunun pekiştirilmesi açısından önem arz etmektedir.
İzmir’deki yolsuzluk ve usulsüzlük vakası, yerel yönetimler ve belediye kurumlarında yaşanan şeffaflık sorunlarına dikkat çekmekte ve kamu denetiminin etkinliğinin artırılmasının gerekliliğini ortaya koymaktadır. Bu davanın, yerel yönetimlerin mali ve idari denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi adına önemli bir örnek teşkil edeceği değerlendirilmekte olup, adli süreç sırasında yapılacak gelişmeler büyük bir ilgiyle takip edilmektedir.