İzmir Büyükşehir Belediyesi iştiraki İZBETON’da gerçekleşen yolsuzluk iddialarına ilişkin devam eden davada, sanıkların avukatları sözleşmelerin hukuki geçerliliğine vurgu yapıyor. Mahkeme süreçleri ve sanık savunmaları detaylandırılıyor.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin bağlı kuruluşu olan ve inşaat sektöründe faaliyet gösteren İZBETON A.Ş’de, taşeron şirketler aracılığıyla gerçekleştirildiği iddia edilen yolsuzluklara ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması gerçekleşiyor. İZBETON’un eski genel müdürü Heval Savaş Kaya ile birlikte toplam 65 sanığın yargılandığı bu davada, 11 sanık tutuklu bulunuyor. Mahkeme, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde görülüyor ve duruşmanın ilk aşamasında avukatların ifadeleri alınıyor.
Heval Savaş Kaya’nın avukatı Doğukan Alkan, yapılan açıklamada, tarafların imzaladığı sözleşmelerin geçerliliğine dikkat çekti. Alkan, sözleşmelerin Heval Savaş Kaya’nın yönetimi sırasında gerçekleştirildiğini ve bu sözleşmelerin feshedilmesi yönündeki iddiaların hukuki açıdan geçersiz olduğunu savundu. Avukatlar, sözleşmelerin, yönetimin değişiminden sonra değil, öncesinde geçerli olduğunu vurguladı.
Mahkemede, sanıkların avukatları savunmalarını yaparken, 2012 yılından başlayıp 2025’e kadar uzanan süreçte gerçekleşen olayların incelendiği dile getirildi. Kaya, söz konusu işlerin hukuka uygun olduğunu ve herhangi bir ceza unsuru taşımadığını belirtti. Kaya, “İddianamede yer alan 41 milyon liralık potansiyel zarar iddiasını kabul etmiyorum. Sözleşmeler ihlal edilmemiştir ve herhangi bir zarar yoktur. Belediyeler ve vatandaşlar arasında imzalanan sözleşmelerde, şüpheli bir durum söz konusu değildir” dedi.
Sanıkların avukatlarından Doğukan Alkan, iddianamedeki suçlamaların yanlış anlaşıldığını ve olayların kamuoyu tarafından açık şekilde bilindiğini belirtti. 2012’den bu yana devam eden süreçte, çeşitli belediye başkanlarının ve üst düzey yöneticilerin görev yaptığı vurgulandı. Sosyal medya ve internet ortamında paylaşılan fotoğraf ve belgelerin, olayların şeffaf ve bilinir olduğunu ortaya koyduğu ifade edildi. Ayrıca, rubu yapılan sözleşmelerin, İZBETON’un dış harcamalarıyla ilgisi olmadığını ve önemli kısımların kooperatif üyelerine kaldığını anlattı.
Kaya’nın avukatlarından Ahmet Ufuk Hazçakal, sözleşmelerde süre kısıtı bulunmadığını ve yapılan anlaşmaların, mevzuata uygun olduğunu belirtti. Ayrıca, Heval Savaş Kaya’nın yönetim döneminde yapılan sözleşmelerin, şirketin temsilcisi olan üçüncü kişilerle yapıldığını ve geçerli olduğunu savundu. Hazçakal, “Özellikle Tek Konut projeleri gibi bazı sözleşmeler tek imzalı değil, çoğul imzalarla gerçekleştirildi. Heval Bey ve Şenol Bey’in birlikte hareket etmemesi halinde, sözleşmelerin geçerliliği sorgulanamaz” dedi. “İddia edilen suçların oluşmadığını ve adli tahliye talebinde bulunduklarını” da sözlerine ekledi.
Avukatlardan Ahmet Ufuk Hazçakal, suçlamalara karşı sunulan bilirkişi raporlarının detaylı incelenmesini ve uzman görüşlerinin dikkate alınmasını rica etti. Ayrıca, iç denetim uygulamalarının her ne kadar yapılamasa da, fiili denetimlerin gerçekleştiğine dikkat çekti. Hazçakal, “Herhangi bir zararın veya suçun tespiti durumunda, ilgili tüm kurumların sorumlulukları değerlendirilmelidir. Heval Savaş Kaya’nın işlem ve kararlarının hukuka uygun olduğunu düşünüyoruz” diyerek savunmasını tamamladı.