İzmir’deki kooperatif davası üçüncü gününde Sanık avukatları beyanlarını sürdürüyor Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak anılan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON A.Ş’de taşeron şirketler aracılığ…

Kamuoyunda ‘kooperatif davası’ olarak anılan ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON A.Ş’de taşeron şirketler aracılığıyla yolsuzluk yapıldığı iddiasıyla açılan davada, tutuklu ve tutuksuz toplam 65 sanık yargılanmaya devam ediyor. İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde gerçekleştirilen duruşmada, sanıkların avukatlarının ifade vermesi sürüyor. Duruşmada, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin eski Başkanı Tunç Soyer’in kızı ve avukatı Defne Soyer, savunma yaptı.
Defne Soyer, savunmasında, “Gerçek dışı bir olay yaşıyoruz. Ben de gerçek dışı bir savunma yapıyorum. Kendisinin de vurguladığı gibi, hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyorum” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İZBETON A.Ş’de, taşeronlar aracılığıyla gerçekleştirilen yolsuzluk iddialarıyla ilgili dava kapsamında, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu ve eski İZBETON Genel Müdürü Heval Savaş Kaya’nın arasında olduğu toplam 65 sanık haklarında yargılanıyor. Bu sanıklar arasında, tutuklu ve tutuksuz sanıklar bulunuyor.
Dava, İzmir 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, Aliağa Ceza İnfaz Kurumu’nda görülen duruşmayla devam ediyor. Mahkeme, sanıkların ve avukatların ifadelerini almaya devam ediyor.
Sanıkların avukatları, duruşmada çeşitli savunmalar yaptı. İsmet Köymen, yaptığı açıklamada, sanıklar arasında iş birliği olmadığını belirtti ve şu ifadeleri kullandı: “Danıştay kararında, bazı şüphelilerin soruşturma kapsamında olması ve eylemlerin İZBETON faaliyetleriyle ilgisi nedeniyle dava açıldı. Ancak, iddianame, ilk baştan beri uygulanan ortak hareket şekliyle açıklanmıyor. Sanıklar arasında herhangi bir işbirliği tespiti mümkün değil. İzBB ile İZBETON arasındaki sözleşmeler ise geleneksel inşaat sözleşmesi niteliğinde. Bu sözleşmeler, hukuken geçerli ve sonuç doğuran sözleşmelerdir.”
İsmet Köymen, ayrıca, “İZBETON’un arsa satışı veya inşaat projeleriyle ilgili yaptığı sözleşmeler, hukuken geçerli işlemlerdir. Bu sözleşmeler helvalı kağıtla bile yapılabilir. Yazılı olmaları yeterlidir. Mahkemeye gelen belge ve kararlar, uygulanan sözleşmelerin hukuki geçerliliğini gösterir” dedi.
Sanıkların diğer avukatı Murat Aydın, sağlıklı bir hukuk değerlendirmesi yaparak, “Dolandırıcılık suçunun oluşması için hile kastı ve fiiller arasında illiyet bağının olması gerekir. Bu bağ kurulamamıştır. Ayrıca, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İZBETON’un aldığı kararlar, yasal ve meşru kararlar olup, gerçek suç unsuru bulunmamaktadır” dedi.
Defne Soyer, kişisel savunmasında, “Deprem sonrası yaşanılanlar ve kentsel dönüşüm projeleri konusunda elimden geldiğince çaba gösterdim. Babamın güvenilirliğine inanıyorum. Bu davada ne dolandırıcılık var ne de illegal bir durum. Gerçek dışı olaylar yaşıyoruz. Hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyorum” ifadelerini kullandı.
Başka bir sanık avukatı, Tunç Soyer’in kooperatif modelini ve projelerini savunarak, “Sistemimize ve projelerimize zarar verme amacı taşımayan suçlamalar var. Bakanlık ve belediyenin hazırladığı raporlar, hukuka uygun ve geçerli belgelerdir. Hileli veya dolandırıcılık içeren bir durum söz konusu değildir” diye konuştu.
Avukat Özkan Yücel ise, “Dolandırıcılık suçunun oluşması için hile ve illiyet bağı gerekir. Burada bu unsurlar bulunmamaktadır. Bu projeler, halkın lehine geliştirilmiş projelerdir. Bu nedenle, yargılamanın yapısı ve ortaya konan suçlamalar, hukuken kabul edilemez” açıklamasında bulundu.
Sanıklar ve avukatları, davanın hukuki ve hukuki olmayan yönlerinin tartışılması sırasında, haklarında tutukluluk ve tahliye kararları konusunda görüşlerini ilettiler. Defne Soyer, “Benim tutukluluğum ve tahliyem hukuki meselelerdir. Bu durumda, ben bir suç işlemiş olmam. Hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağına inanıyorum” diye konuştu.
Sanıkların ve avukatlarının duruşmaya ilişkin son sözleri, “Hakikatin er ya da geç ortaya çıkacağına olan inançla, adil kararlar bekliyoruz” şeklindeydi.
İzmir’de çeşitli suçlamalar ve iddialarla yürütülen duruşmada, sanıkların ifadeleri alınmaya devam ediyor. Davada, hukuki ve usulsüzlük iddialarına ilişkin detaylar ortaya konuyor. Gizli ve gizli olmayan delillerin incelendiği bu süreçte, mahkeme, kararını vermek üzere duruşmayı sürdürüyor.