Gülcan Kış, 2026'da yürürlüğe girecek TES kapsamında maaşlardan yapılacak yüzde 3 zorunlu kesintiye ve prim borcu olan emeklilerden yüzde 25'e kadar kesintiye karşı çıktı. Ekonomi politikalarını eleştirdi.

Gülcan Kış, yaptığı açıklamada, 2026 yılında yürürlüğe girecek Türkiye Emeklilik Sistemi (TES) kapsamında çalışanların maaşlarından yüzde 3 kesinti yapılacağını, TBMM Genel Kurulu gündeminde olan vergi paketinde prim borcu bulunan emeklilerden ise yüzde 25'e kadar kesintinin öngörüldüğünü belirtti. Kış, iktidarın emekliyi açlık sınırında yaşatmayı sürdürdüğünü ve şimdi de çalışanların maaşlarını kesintiye uğratmaya çalıştığını ifade etti.
Kış, hükümetin uzun süredir uyguladığı yanlış ekonomi politikalarının ülkeyi iflasa sürüklediğini belirtip, devlet kurumları ve fabrikaların satıldığını, Etibank, Sümerbank, TEKEL, SEKA, Telekom ve limanlar gibi kurumların satış bedelleriyle halkın ödediğini söyledi. Üretimin sona erdiğini, planlamanın yok edildiğini, liyakatin tasfiye edildiğini ve halkın maaşından kesinti yapılarak çözüm bulunmaya çalışıldığını aktardı. Ayrıca, prim borcu bulunan yaklaşık 1,2 milyon emeklinin maaşlarından yüzde 25'e kadar kesinti yapılmasının planlandığını ve emeklinin maaşının zaten geçinmeye yetmediğini dile getirdi.
Kış, 2026'da yürürlüğe girecek TES ile çalışanların net maaşlarından yüzde 3 zorunlu kesinti yapılacağını, sistemden 10 yıl boyunca çıkışın kısıtlandığını belirtti. Yüzde 3 kesintisinin tasarruf değil, soygun olduğunu ve vatandaşların zaten geçim sıkıntısı yaşadığını ifade etti. Ayrıca, asgari ücretin 22 bin lira, açlık sınırının 27 bin 970 lira ve yoksulluk sınırının 91 bin lira olduğunu vurguladı.
Kış, iktidarın kamu kaynaklarını tükettiğini, Merkez Bankası rezervlerinin eksiye düştüğünü, 128 milyar doların kaybolduğunu, Varlık Fonu aracılığıyla kamu kurumlarının ipotek altına alındığını belirtti. Kurulan kurumların satıldığını ve maaşlara göz dikildiğini söyledi. Ekonomiye ilişkin eleştirilerde bulunarak, iktidarın halkın cebine çökmek olduğunu dile getirdi.
Kış, emekli, memur ve asgari ücretlinin yoksulluğa mahkûm edildiğini, vatandaşın cebinde para kalmadığını, borçların arttığını ve alım gücünün eridiğini belirtti. Yönetememe sorununu dile getiren Kış, istifayı bile düşünmediklerini ancak halktan özür dileyebileceklerini vurguladı. Cumhuriyet'in 100 yıllık emeğinin ve kurumların yok edildiğini, halkın dayanacak gücünün kalmadığını ve düzenin halkı değil, sarayı yaşattığını söyledi.