Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, Trump'ın Gazze Barış Planı'nı sert şekilde eleştirerek, planın bölge ve Filistin için tehdit olduğunu söyledi. Türkiye ve İslam ülkelerine önemli çağrılar yaptı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Mahmut Arıkan, ABD Başkanı Donald Trump tarafından açıklanan ve 20 madde içeren Gazze Barış Planı'na yönelik sert açıklamalarda bulundu. Arıkan, planın Büyük Ortadoğu Projesi'nin yeni aşaması ve Büyük İsrail Planı'nın bir parçası olduğunu belirtti. Trump ve Siyonizm'e bağlı diğer ortakların uzun süredir Gazze'yi kontrol altına alma ve göç ettirme niyetlerini dile getirdiğine dikkat çekti.
ABD Başkanı Trump'ın planı sonrası Saadet Partisi'nin Başkanlık Divanı toplandı ve değerlendirmelerde bulundu. Mahmut Arıkan, bu planın Filistin ve Gazze için yalnızca bir işgal girişimi olduğunu öne sürdü. Arıkan, planın İsrail ve ABD’nin çıkarlarını korumak amacıyla hazırlandığını ve bölge için yeni bir tehdit oluşturduğunu vurguladı. Arıkan, planın Balfour Deklarasyonu'ndan daha tehlikeli olduğunu söyledi ve bu planın Filistin'in yok edilmesine yönelik olduğunu belirtti.
Trump’ın küresel CEO’su olarak nitelendirdiği Siyonist hareket ve onun işbirlikçileri, Gazze’yi yönetmek amacıyla kayyum olarak Tony Blair gibi isimleri atamaya çalışıyor. Arıkan, Gazze’nin hiçbir anlaşma ya da planla zapturapt altına alınamayacağını ve Filistin topraklarının ezelden beri Filistinlilerin olduğunu vurguladı. Kimse bu işgal girişimini meşrulaştırmaya çalışmamalıdır.
Arıkan, bölgenin lider ülkesinin Türkiye olduğunu ve Türkiye’nin Gazze’nin tuzağa çekilmesine izin vermemesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye ve İslam İşbirliği Teşkilatı devletlerinin, savaşın sona erdirilmesi ve bölgenin yeniden inşası için sorumluluk alması gerektiğine vurgu yaptı. Arıkan, Türkiye’nin bu konuda kararlı olması ve vicdanlı ülkelerin desteğini alması gerektiğini belirtti.
Arıkan, bölgedeki savaşları sona erdirmenin ve yeniden barış ortamının tesis edilmesinin Türkiye ve teşkilat üyelerine düştüğünü ifade etti. Her adımda destek olacaklarını ve bölge için alınacak kararların takipçisi olacaklarını vurguladı.
