Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in talimatıyla 81 ilde eş zamanlı gerçekleştirilen Filistin ve Gazze temalı farkındalık etkinliklerinde, İstanbul'daki bir okulda öğrenciye Kelime-i Tevhid bayrağı taşımak görevlendirildi. Eleştiriler ve görü
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in imzasıyla 81 ile gönderilen yazı kapsamında, tüm okullarda eş zamanlı olarak öğrencilerin katılımıyla "Filistin ve Gazze" temalı farkındalık etkinlikleri düzenlendi. İstanbul'un Esenyurt İlçesi'nde bir okulda bir öğrenci, iki elinde de Kelime-i Tevhid bayrağı tutarak açtı.
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, "Okullar propaganda alanı değildir. Öğretmenler ve öğrencilerin sahibi değilsiniz; her istediğinizi okullarda uygulayamazsınız. Çocuklarımızın sahte törenler, tarikat videoları ve ideolojik dayatmalarla değil; barış, bilim, laiklik ve özgürlük değerleriyle yetişmesini istiyoruz" dedi.
Özbay, ayrıca, "Milli Eğitim Bakanlığı'nın 7 Ekim'i Filistin'le Farkındalık Günü ilan etmesine rağmen, bu etkinlikler insani duyarlılık yerine tarikat ve yandaş derneklerin propaganda alanına dönüştürülmüş durumda" ifadelerini kullandı.
Birçok okulda, İHH ve TÜGVA gibi kuruluşların videolarının izletildiği ve bir okuldan gelen görüntüde çocuklara dizilerek Afganistan İslam Emirliği bayrağı altında tören yaptırıldığı belirtiliyor. Bu tablo, okulların hangi zihniyetin etkisinde bırakıldığını gösteriyor.
Yusuf Tekin'in Filistin'e dair açıklamalarının samimi olmadığı ifade ediliyor. İktidarın, İsrail ile ticaretini sürdürdüğü ve ABD ile işbirliğine devam ettiği belirtiliyor. Okullardaki gösterilerin, halkın gözünde sorumlulukların gizlenmesine yönelik bir aldatmacadan ibaret olduğu savunuluyor.
Okullarda propaganda yapılmaması gerektiği vurgusu yapılırken, öğretmenler ve öğrencilerin sahibi olmadığı, her isteğin uygulanamayacağı belirtildi. Ayrıca, yapılacak etkinliklerin gösteri amacı taşıdığı ve sorunları örtmek için yapıldığı öne sürülüyor.
Öneri olarak, destek olmak isteniyorsa İsrail ile ticaretin kesilmesi ve siyasi iktidarın bu konuda uyarılması, ABD üslerinin kapatılması ve yakınlaşmadan vazgeçilmesi gerektiği söylendi. Yapılan etkinliklerin, gerçekte sorunları örtmeye ve çocukları ideolojik biçimde şekillendirmeye yönelik olduğu belirtiliyor ve buna izin verilmeyeceği ifade ediliyor.
