Muğla'daki mitingde, maden yasasına karşı çıkan halk ve temsilciler yasa veto edilmesi çağrısında bulundu. Protesto kapsamında doğa ve yaşam hakkı savunuldu.

Muğla'nın Menteşe ilçesinde, 30 şehirden gelen halkın oluşturduğu "Toprağımızı Vermiyoruz Platformu" tarafından düzenlenen "Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz" mitinginde, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasını öngören yasa protesto edildi. Mitinge Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden siyasi temsilciler katıldı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, iktidarın muhalefete ve doğaya karşı adımlar attığını belirterek, ülkenin dört bir yanını etkileyen madencilik politikasını eleştirdi. Hatimoğulları, yasa değişikliklerinin parsel parsel ülkeyi satmak istediğini vurguladı ve milletin itiraz ettiği bu yasa karşısında veto edilmesini talep etti. Ayrıca, şirketlerin Muğla'nın ve diğer bölgelerin ekolojik yapısını tahrip ettiğine ve ormanların hızla yok edildiğine dikkat çekti. Barışın sağlanması için doğayla uyumlu politikaların şart olduğunu söyledi.
Selçuk Özdağ, Muğla'nın enerji üretiminde güneş ve rüzgar gibi temiz kaynaklar kullanılmasını önerdi. Ayrıca, yeni maden yasasının benimsendiği ve parlamentoda çeşitli grupların buna karşı mücadele ettiği bilgisini paylaştı. Yasaya karşı anayasal itirazların yapıldığını ve mahkemelerin kararlarına rağmen hükümetin çeşitli yollarla yasa maddelerini yeniden parlamentoya getirdiğine işaret etti.
Sera Kadıgil, ülkenin maden ruhsatları ile hazine ve doğanın nasıl tahrip edildiğini anlattı. Son 15 yılda verilen ruhsat sayısının yüz binleri aştığını ve şirketlere peşkeş çekildiğini dile getirdi. Yargı ve mahkemelerin kararlarına rağmen doğunun yağmalandığını belirterek, yasa ve hukukun hiçe sayıldığını vurguladı. Ayrıca, Muğla'nın zeytinliklerinin ve doğal yaşam alanlarının yok edilmesine karşı duruşunu dile getirdi.
Terör ve işgal kavramlarıyla iktidarın doğayı yok ettiğini belirten Kadıgil, kıyılan ağaç ve doğal kaynakların sadece İsrail gibi güçler tarafından değil, ülkenin içinden gelen yandaş şirketler tarafından da zarar gördüğünü vurguladı. Raporlara göre, yasa geçtiğinde 800 bin zeytin ağacının katledileceği iddiasını dile getirerek, bunun ancak İsrail ve onun destekçileri yapabileceği sözünü ekledi.
Selçuk Özdağ, Muğla ve çevresinde enerji kaynaklarının sadece temiz rüzgar ve güneş enerjisiyle sağlanması gerektiğini belirtti. Yasaya yönelik muhalefetin birleşerek mahkemeye başvurduğunu ve Anayasa Mahkemesi'nin kararına rağmen yasa maddelerinin tekrar parlamentoya getirildiğine dikkat çekti. Hükümetin büyük çoğunlukla yasaları değiştirdiğine işaret eden Özdağ, millet iradesini ve değişim ruhunu bu politikalardan üstün gördüklerini ve bu iradenin en kısa sürede gerçekleşeceğini ifade etti.