CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, 10 Ekim Ankara Garı Katliamı'nın üzerindeki örtü kaldırılmadığını ve yüzleşmek zorunda olduğumuzu vurguladı. Siyasi ve odaklara dikkat çekti.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, 10 Ekim Ankara Garı Katliamı'nın 10. yılı olduğunu hatırlattı. Emir, olayın gelişimine ve gerçekleşme biçimine baktıklarında devlet içindeki bazı kirli odakların desteği ve göz yumması olmadan böyle bir katliamın gerçekleşmesinin mümkün olmadığını söyledi.
Emir, katliamı yapanların Adıyaman'da 'Dokumacılar' adı altında örgütlendiklerini ve IŞİD sempatizanlarının daha sonra yönetici konumuna geldiğini belirtti. Abdurrahman Alagöz'ün Suruç katliamının bombacısı olduğu ve ailesinin ulaşımını sağlayanların kimlikleri hakkında bilgiler verdi. İstihbarat kayıtlarına göre Yunus Emre Alagöz'ün teknik takip altında olduğu ve bombaları imal edenlerin bunlar olduğu anlatıldı. Katliam günü kamu görevlilerinin yeterli önlemi almadığı ve istihbarat raporlarının ikazına rağmen görevlerini yapmayanların olduğu ifade edildi.
Emir, AKP'nin ilk defa seçim kaybettiğini ve kasım seçimlerine giderken Türkiye'yi kan gölüne çevirmek isteyen bir siyasi oyun sahnelendiğini dile getirdi. Bu oyunu Recep Tayyip Erdoğan'ın yazdığını ve senaryoyu çektiğini belirtti. Ayrıca, o yıllarda IŞİD'e IŞİD denmediğini, DEAŞ dendiğini ve bu örgüte destek verildiğini söyledi.
İsimleri geçen kişiler ve ailelerinin yargı süreçleriyle ilgili detaylar paylaşıldı. Hayati İnanç, Nuri Polat ve Mehmet Karaman'ın vekalet ücretleri karşılığında iftiracı yapma iddiaları aktarıldı. Bu kişilerin polis ve mahkemelerdeki ilişkileri, ailelerin yargıda güçlü bağlantıları anlatıldı. Yargıya nüfuz eden kişilerle ilgili çeşitli iddialar hakkında bilgiler verildi.
Emir, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un Diyarbakır gezisinin komisyon çalışmasıyla ilgisi olmadığını söyledi. Bu gezi tamamen kişinin kendi programıdır. Meclis'in bir plan veya organizasyonunun olmadığı, milletvekillerinin katılım durumuna göre değişebileceği belirtildi. Diyarbakır ve diğer illerde sorunları dinlemenin herkesin görevi olduğu ifade edildi.