Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, TBMM'nin denetim yeteneklerinin kaybolduğunu ve yasa yapım sürecinde ciddi sorunlar yaşandığını belirtti. İktidarın kuvvetler ayrılığı ilkesini reddetmesi ve meclisin hızla yasa çıkarması te

Bağımsız İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, yaptığı açıklamada TBMM'nin artık iktidarı denetleme gücünün büyük ölçüde azaldığını belirtti. Meclisin, nitelikli kanun yapma, siyasi denetim, bütçe hakkı ve temsil işlevleri bakımından neredeyse işlevsiz hale geldiğini vurguladı.
Yeneroğlu, iktidarın kuvvetler ayrılığı ilkesini açıkça reddettiğini ve Cumhurbaşkanı'nın anayasa dışı biçimde tüm yetkileri tek elde toplayarak yürütme, yasama ve yargı güçlerini kontrol altına aldığını ifade etti. Bu durumun Türkiye'nin demokratik hukuk devletinden uzaklaşmasına neden olduğunu söyledi.
İktidarın gerçeklikten uzak çeşitli pozitif tablolar çizdiğine işaret eden Yeneroğlu, medyanın da bu tabloyu desteklediğini ve eleştirel yaklaşım yerine, genel anlamda durumu normalmiş gibi göstermekte olduğunu ekledi. Medyanın da çoğu zaman bu duruma ortaklık ettiğine dikkat çekti.
Yeneroğlu, geçen yıl toplam 870 kanun teklifinin verildiğini, ancak bunlardan sadece 32'sinin kabul edildiğini ve bunların içinde büyük oranda torba kanunlar bulunduğunu belirtti. Ayrıca, kanunların çoğunun hızla hazırlandığını ve içeriklerin milletvekilleri tarafından bilinmediği halde parlamentodan geçirildiğini söyledi.
Yasama sürecinin ülkelere kıyasla çok daha kısa olduğunu ve bu durumun hukuk güvenilirliğini olumsuz etkilediğini vurguladı. Türkiye'de bir yasama yılındakilerin ortalama 20 günde kanuna dönüştüğüne dikkat çekti ve diğer ülkelerle kıyasladı.
Vatandaşların İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’na yaptığı bireysel başvuru sayısının 7 bin 939 olduğunu belirten Yeneroğlu, bunun vatandaşların temel hak ihlallerinin çözümüne olan güvenlerinin azaldığını gösterdiğini söyledi.
Yeneroğlu, 28. Yasama döneminde 17 bin 154 yazılı soru önergesi verildiğini, bunlardan yaklaşık 13 bin 743’üne yanıt verilmesine rağmen, cevapların büyük kısmının yetersiz ve yüzeysel olduğunu dile getirerek, önergelere yanıt verilme oranının çok düşük olduğunu ifade etti.