Muğla'da düzenlenen mitingde, halk ve köylülerin toprakları ve doğal alanları koruma amacıyla yaptığı eylem ve Belediye Başkanı Aras'ın açıklamaları öne çıktı.

Türkiye'nin çeşitli illerinden gelen köylüler, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına tepki göstermek amacıyla Muğla'da biraraya geldi. Mitingde, “Haklarımızdan Vazgeçmiyoruz, Toprağımızı Vermiyoruz” sloganıyla protesto gerçekleştirildi.
Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Aras, mitingde yaptığı açıklamada, toprakların ve doğanın kısa vadeli menfaatler için talan edilmek istendiğini belirtti. Ayrıca, Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na selam göndererek, doğrudan mücadele edenlere minnettar olduklarını ifade etti.
Aras, demokrasi'nin temel bir unsur olduğunu ve özgürlükler olmadan hiçbir hakkı savunmanın mümkün olmadığını vurguladı. Toprağın, yaşamın ve geleceğin korunmasının demokrasi ve insan hakları mücadelesiyle bağlantılı olduğunu anlattı.
Muğla ve bölgedeki doğal güzelliklerin bölücü veya kısa vadeli çıkarlar uğruna yok edilmek istendiğine dikkat çekildi. Ormanlar, zeytinlikler, kıyılar ve kamu arazilerinin, rantçıların göz diktiği alanlar haline geldiği belirtildi. Özellikle, zeytin ağaçlarının ve tarım alanlarının, ekonomik ve kültürel açıdan büyük önemde olduğu vurgulandı.
Zeytinlerin, taşınabilir bir meta gibi görülmemesi gerektiği ifade edilerek, bölgedeki zeytinliklerin ve tarım arazilerinin satılmaması konusunda uyarılarda bulunuldu. Zeytinlerin ve doğanın kültürel ve tarihi değerler olduğu hatırlatıldı. Direnişin, köylülerin ve bölge halkının birlik ve beraberliğiyle güçleneceği söylendi.
İklim krizinin bölge üzerinde olumsuz etkileri vurgulandı. İçme suyu kaynaklarının kuruması, yeraltı sularının çekilmesi gibi sorunların büyüdüğü ve yasa değişiklikleri ile bu sorunların daha da derinleştiği açıklandı. Çok sayıda aile için geçim kaynağı olan zeytinliklerin ve tarım alanlarının, rant ve menfaatler uğruna yok edilmesine dur denildi.
Mitinge katılan on binlerce kişi, bu uygulamalara karşı seslerini yükseltti ve yapılanlara karşı duruş sergiledi. Toprakların ve doğanın korunması adına birlik olunması ve direnme çağrısı yapıldı. Doğanın kültürel ve ekonomik değeri olarak sahip çıkmanın önemi vurgulandı.