Nana’ya Özgürlük İnisiyatifi, Nana’nın Geri Gönderilmesine karşı Taksim Tünel’de toplandı. Nana’nın ülkesine gönderilmesi halinde potansiyel risklere dikkat çekildi.
Nana’ya Özgürlük İnisiyatifi, İstanbul Üniversitesi’ndeki yemek zammı protestosuna katıldığı gerekçesiyle 21 Ağustos’ta gözaltına alındı ve 52 gün boyunca Geri Gönderme Merkezi’nde tutuldu. Taksim Tünel’de bir araya gelen grup, "Baskıya, şiddete, hak ihlallerine karşı Nana’nın yanındayız. Nana serbest bırakılsın" sloganlarıyla birlikte "Nana’ya özgürlük, göçmenlere özgürlük", "İnsanlık onuru işkenceyi yenecek", "Baskılar bizi yıldıramaz" yazılı pankartlar açtı.
Grup adına açıklama yapan Nana’ya Özgürlük İnisiyatifi’nden Maral Çölekoğlu, Nana’nın 21 Ağustos’ta darp edilerek gözaltına alındığını ve Arnavutköy Göç İdaresi girişinde çıplak arama işkencesine maruz bırakıldığını belirtti. Çölekoğlu, “Günlerce içecek suya dahi erişemedi. Ajanlık teklifleriyle çeşitli usulsüzlüklerle bir odada tutularak psikolojik şiddete ve manipülasyonlara maruz bırakıldı. Nana’nın tutukluluk sürecinin, kendisine dayatılan ajanlık teklifini reddetmesi ve beraber mücadele yürüttüğü arkadaşları hakkında yalan beyanlar vermemesi nedeniyle olduğu vurgulandı.”
Çölekoğlu, Nana’nın ülkeden kaçtığını ve çeşitli zorluklar yaşarken özgür bir yaşam kurmaya çalışan genç bir kadın olduğunu hatırlattı. Dosyada geçen dönemde yemekhane zamlarına karşı yapılan eylemlerin suçlama sebebi olduğunu ve hakların korunması sırasında yapılan eylemlerin kriminalize edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi. Nana’nın tutukluluk sebebinin, ajanlık teklifini reddetmesi ve yalan beyanlardan kaçması olduğunu belirtti.
Çölekoğlu, Nana’yı Azerbaycan’a geri gönderilmesinin potansiyel bir kadın cinayetine neden olacağını ifade etti. Nana’nın hastalık durumuna rağmen hastaneye götürülmediğini ve kolluğun şiddetine maruz bırakıldığını belirterek, “Kanunsuzluklar üst üste geliyor. Nana’yı hastaneye götürmediler, sağlıksız koşullarda tutup hastalığını kötüleştiriyorlar. Soruşturma ve gözaltı işlemlerindeki hukuksuzluklar devam ediyor.” dedi. Nana’yı geri alana kadar mücadelelerini sürdüreceklerini ve adalete ulaşmak için çalışacaklarını dile getirdi.
