Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a BM kürsüsünde KKTC’nin tanınması yönünde çağrı yapmasını önerdi. Bölgede stratejik önemi büyük olan bu adımın, barış ve güvenliği artıracağı vurgulandı.

Vatan Partisi Lideri Doğu Perinçek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Birleşmiş Milletler (BM) kürsüsünde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) uluslararası alanda tanınması yönünde bir çağrı yapmasını önerdi. Bu öneri, bölgedeki siyasi ve stratejik dengeleri yeniden şekillendirmeye yönelik ciddi bir adım olarak değerlendiriliyor. Perinçek, yaptığı açıklamada, KKTC’nin yalnızca bölgesel bir mesele değil, aynı zamanda küresel güçlerin çıkarlarına da hizmet eden önemli bir stratejik nokta olduğunu vurguladı. Dünyadaki pek çok ülkenin tanımadığı KKTC’nin bağımsızlığının kabul edilmesi, bölgedeki istikrar ve güvenlik ortamını güçlendirecek bir gelişme olarak görülüyor.
İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında, Perinçek, partisinin İstanbul İl Binası’nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı ve gönderdikleri mektubu kamuoyuyla paylaştı. Bu mektupta, Kıbrıs meselesine ilişkin kritik vurgu yapan Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın BM kürsüsünden KKTC’nin uluslararası toplum tarafından resmi olarak tanınmasını sağlamasını istediklerini belirtti. Ayrıca, mektuba cevap olarak Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nden kısa sürede teşekkür yanıtı aldıklarını ifade ederek, bu adımın bölge ve dünya barışına önemli katkılar sağlayacağını umut ettiklerini dile getirdi.
Perinçek, bölgedeki gelişmelerin tek cephe halinde ele alınmasının önemine vurgu yaparak, şunları söyledi: “Filistin ve KKTC, bölgedeki insanlık mücadelesinin iki temel taşıdır. Eğer Filistin düşerse, KKTC de tehlikeye girer; tersi de aynı şekilde geçerlidir. Bu iki unsur, Doğu Akdeniz’de sürdürülebilir barış ve istikrar için kritik önemdedir. İşte bu nedenle, bölgedeki gelişmeler karşısında tek güçlü duruş, hem Filistin hem de KKTC’nin tanınmasıdır.”
Perinçek’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a gönderdiği mektupta, bölgenin jeopolitik önemi ve stratejik konumu üzerinde duruldu. Özellikle, ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin bölgedeki hamleleri ve bu ülkelerin düzenledikleri tatbikatlar ile bölgenin istikrarını tehdit edici gelişmelere vurgu yapıldı. Mektupta, KKTC’nin bölge güvenliği açısından ne denli önemli bir kale olduğu ve onun tanınmasının hem Türkiye hem bölge ülkeleri hem de dünya için büyük bir kazanım olacağı ifade edildi.
Perinçek, mektubunun ilerleyen bölümlerinde, KKTC’nin bölgedeki stratejik önemine dikkat çekti. Kıbrıs'ın ABD ve İsrail’in Suriye’yi bölmek ve enerji kaynaklarını kontrol altına almak için ustalıkla kullandıkları bir mevzi olduğunu belirtti. Ayrıca, Süveyş Kanalı ve Hürmüz Boğazı gibi kritik ticaret ve enerji yollarına olan yakınlığı sayesinde, KKTC’nin bölge ve küresel güvenlik açısından hayli önemli bir konumda olduğunu hatırlattı. Bu noktada, KKTC’nin yalnızca bölge ülkeleri değil, tüm dünya için direnç noktası ve koruyucu unsur olduğunu vurguladı.
Mektubunun sonunda Perinçek, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şu önemli çağrıyı yaptı: “Filistin’in olası büyük bir yıkıma uğraması halinde, KKTC de ciddi anlamda tehdit altına girecek. Bu nedenle, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın BM kürsüsünden KKTC’nin resmi olarak tanınması çağrısı yapması, bölgenin güvenliği adına ve küresel barışa katkı sunacaktır. Bu adım, emperyalist tehditlere karşı en doğru savunma ve öncü hareket olacaktır.” Bu stratejik teslimiyet ve birlik çağrısı, bölge ülkelerinin güvenliği ve bölgesel barış için bir umut ışığı olmayı amaçlıyor. Perinçek, Türkiye’nin öncülüğünde bu adımların atılmasıyla güvenlik ve istikrarın tesis edilebileceğine inandığını sözlerine ekledi.