RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, televizyon yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Netanyahu'nun aynı altyazıda gösterilmesine sert tepki gösterdi. Bu olayın devletin onurunu ve kamu güvenini zedeleyecek nitelikte olduğunu vurguladı.

Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin, yapılan açıklamalarla, bir televizyon kanalında yayınlanan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu'nun aynı altyazıda gösterilmesine yönelik tepki gösterdi. Bu karşılaştırmanın, devletin itibarına ve milli değerlere yönelik bir saldırı olduğunu savundu.
Konuyla ilgili açıklama, Tele1 kanalında yayınlanan Son Durum isimli programda yapıldı. Programda, Erdoğan ile Netanyahu'nun yan yana gösterilmesi tartışması gündeme geldi. Şahin, bu durumu sert sözlerle eleştirerek, bunun tamamıyla kabul edilemez olduğunu belirtti.
Şahin, devlet kurumlarının, özellikle de RTÜK'ün bu tür girişimlere asla izin vermeyeceğinin altını çizdi. Ayrıca, söz konusu olayın basit bir hata veya sorumsuzluk olarak açıklanamayacak kadar ciddi olduğunu vurguladı. Bu tür vakaların karşısında en ağır yaptırımların uygulanacağını ve devletin kırmızı çizgileri konusunda kararlı olduklarını belirtti.
Ek olarak, Şahin, yaptığı açıklamalarla, Türkiye'nin dış politika ve iç iletişim konularında tutarlı ve kararlı duruşunu koruma çabalarını sürdüreceklerini kaydetti. Böyle bir durumun, Türkiye'nin bölgedeki ve uluslararası alandaki kararlı duruşunu gölgelemeye çalışmak olduğunu ifade etti.
Bu olay, medya ve yayın alanında yaşanan en önemli ve ciddi meselelerden biri olarak gösterildi. RTÜK, olası benzer provokasyonlara karşı daha sıkı denetimler ve önlemler almayı planlıyor. Ayrıca, devlet yetkilileri ve siyasi liderler de konunun hassasiyetine vurgu yaparak, birliğin ve kararlılığın en önemli öncelik olduğunu belirtiyor.
Özetle, Türkiye'de medya ve iletişim alanında yaşanan bu gelişme, hem iç kamuoyunda hem de uluslararası arenada geniş yankı buldu. Özellikle, toplumun milli hassasiyetleri ve devletin saygınlığı açısından, bu tür provokasyonların engellenmesine dönük çalışmaların devam edeceği öngörülüyor.