Ankara'da kamu kurumları yöneticilerinin elektronik imzalarını kopyalayarak sahte belge hazırlayanlara ilişkin davada tutuklu sanık kalmadı. Mahkeme duruşması 16 Ocak'ta yapılacak.

Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nde, 5 tutuklu ve toplamda 134 sanık hakkında “Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Başkanlığı'nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'a muhalefet”, “elektronik sertifikalarda sahtekârlık”, “sistemi engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme” ve “verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme” suçlarından açılan davayla, bazı kamu kurumlarındaki yöneticilerin e-imzasını kopyalayarak sahte belge hazırlayan 65 sanıklı ikinci dosya birleştirildi.
Birleştirilen dosyaların ilk duruşması bugün yapıldı. Durşmada tutuklu sanık Mehmet Akif Yılmaz’ın SEGBİS aracılığıyla savunması alındı.
Yılmaz, ehliyet sınavında başarısız olduğunu ve durumunun “başarılı” olarak değiştirilmesine yönelik talepte bulunmadığını belirtti. Ayrıca tutuksuz sanık Osman Kürşat Mert, suçlamaları kabul etmeyerek, sahte mezuniyet kaydıyla ilgili herhangi bir talepte bulunmadığını ifade etti.
Nizam-ı Cedid Derneği Genel Başkanı olan Nizam Perk, sahte diploma ile ilgili suçlamalara ilişkin, “Bu tamamen bir itibar suikastıdır. Siyasi komplodur.” dedi. Tutuksuz sanık Abdullah Doğan ise yaptığı savunmada, “Ziya Kadiroğlu ile evimdeki interneti kullandığı zaman bu işlemleri yapmış olabilir.” ifadesini kullandı.
Mehmet Baykara, “Böyle bir şey yapmadım, yapmam için aklımı kaybetmiş olmam gerekirdi. Bu diplomaya ihtiyacım yok. Kimin yaptığı hakkında ise bilgim yok.” şeklinde konuştu. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti ve suçlamalara ilişkin kendi ifadelerini dile getirdi.
Sanıklardan Doğukan Fırat Özyürek, “Kendi kaydımı kendim sildirdim ve ardından üniversite sınavına hazırlanıp yeni bir bölüme geçtim.” dedi. Mehmet Üveyir ise, “Parti başkanıyım, sahte diploma ile menfaat sağlamam.” açıklamasında bulundu. Ziya Kadiroğlu ve Mıhyeddin Yakışır, suçlamalara ilişkin bilgi aktardı. Gökay Celal Gülen, “Bilgisayar firması sahibiyim, suçlamaları kabul etmiyorum, sadece ofisimi kullandırdım.” ifadelerini kullandı.
Yine tutuklu sanık Yalçın Maraşlı, “Kendisi MİT personeli olduğunu söyleyen Ayhan Ateş ile tanıştım ve e-imza işlemi yapmam istendi. Bunu yapmadım.” diyerek görüşlerini açıkladı. Erdal Şimşek ise, “Karakolda öğrendim ve şikayet ettim. Kimlik bilgilerim birçok kişide var.” dedi.
Mahkeme, sanıklardan sanıkların suç örgütü üyesi olup olmadıklarına dair dosyaları değerlendirdi. Ayrıca, 6 Şubat depreminde ölen avukatların diplomalarının kullanıldığı iddiaları nedeniyle katılma talepleri reddedildi.
Sanıklar Mıhyeddin Yakışır, Taner Dağhan, Ziya Kadiroğlu, Gökay Celal Gülen ve Yalçın Maraşlı’nın tutukluluk halleri, delillerin toplanmış olması ve delil karartma ihtimalinin olmaması nedeniyle tahliye edildi. Mahkeme, duruşmayı 16 Ocak’a erteledi.