Şenal Sarıhan, cezaevlerinin ve olağanüstü hallerin barışın sağlanmasını zorlaştırdığını belirtti. Yasal düzenlemelerin gözden geçirilmesi gerektiğine değindi.

29 Ekim Kadınları Derneği Genel Başkanı Şenal Sarıhan, TBMM’de Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda yaptığı konuşmada, insanların terörle mücadele kapsamında olmayan eylemlerle cezaevlerine konulduğunu ve bunun barışa ulaşmayı güçleştirdiğini belirtti. Sarıhan, Türkiye’nin 19 Mart’tan beri ilan edilmemiş bir olağanüstü dönemden geçtiğini, İstanbul gibi büyük bir kentte seçilmiş belediye başkanlarının ve bir partinin cumhurbaşkanı adaylarının tutuklu olduğunu kaydetti.
Sarıhan, komisyonda konuşma yapanlar arasında yer alan Feride Eralp’a bazı üyelerin tepki göstermesine değinerek, “Burada bizi dinleyen ve görüşlerimizi almak için hazır bulunan üyelerden, sözlerimize müdahale etmelerini ve tepki göstermelerini beklemiyoruz. Bu ortamda gerçekleri dile getirmenin önemi büyüktür” dedi.
Kendisinin, farklı ülkelerde çatışma çözümünde parlamento dışı kesimlerin ve demokratik kuruluşların, özellikle kadın örgütlerinin yer aldığı örnekleri anlattığını belirten Sarıhan, 1990’lı yıllardaki Diyarbakır deneyimlerinden ve hakları engellenen milletvekillerinin durumundan bahsetti. Seçilmiş vekillerin cezaevinde olmasının ve anayasa güvence altına alınmış seçim haklarının gasp edilmesinin ülkeyi zor bir duruma soktuğunu vurguladı.
Cezaevlerindeki durumdan ve yargı süreçlerine değinen Sarıhan, “Seçilmiş belediye başkanlarına kayyım atanması ve demokrasinin bu şekilde işlemediğini” söyledi. Ayrıca, tutuklu milletvekili ve liderlerin, yargı kararlarına rağmen cezaevinde tutulmasını eleştirdi. Sarıhan, yargılama süreçlerinde tutuksuz yargılanma hakkının önemine işaret ederek, hukuk çerçevesinde adil yargılanma taleplerini dile getirdi.
Devamında, olağanüstü hal koşullarında kurulan hukuku ve Terörle Mücadele Yasası’nın uygulanışını eleştirdi. Gizli tanık uygulamalarının gerçeği sakladığını ve barışın inşası için yasanın gözden geçirilmesi gerektiğine vurgu yaptı. Sarıhan, barış ortamının sağlanabilmesi için, cumartesi ve Diyarbakır anneleri ile Barış Anneleri’nin bir araya getirilmesinin önemli olduğunu dile getirdi.
Kadınların savaş ve terör dönemlerinde uğradığı adaletsizliklere değinen Sarıhan, İstanbul Sözleşmesi’nin kaldırılmasını eleştirdi. Kadınların muhtaçlık ve sorunların yoğun olduğu süreçlerde bile iletişim ve ikna becerileriyle etkili olabileceğini belirterek, barışa ulaşmak için yürekleri ve iletişimi kullanmanın gerekli olduğunu vurguladı.