Selçuk Üniversitesi’nde uzun süre görev yapan Prof. Dr. Duygu Aydın, 21 yıllık çalışmalarını tamamlayarak kurumdan ayrıldı. Bu gelişme, üniversitede önemli bir dönüşüm sinyali veriyor.
Geçtiğimiz haftalarda, Selçuk Üniversitesi’nden önemli bir akademik ismin ayrıldığı bilgisi kamuoyuna açıklandı. Türkiye’nin en saygın iletişimcilerinden biri olarak kabul edilen Prof. Dr. Duygu Aydın, fakültedeki yaklaşık yirmi bir yıllık görevinden sonra yoluna başka bir kurumda devam etme kararı aldı.
Bu gelişme, özellikle üniversitenin iletişim fakültesi camiasını derinden etkiledi. Aynı zamanda, kısa süre önce de gazeteci ve cerrah Prof. Dr. Hakan Karabağlı gibi yüksek profilli birkaç başka önemli isim de üniversiteden ayrılmıştı.
Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde uzun süre görev yapan Aydın, sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: "Bazı veda anlarını yaşadık. Tüm kıymetli hocalarımıza, personelimize ve öğrencilerimize içten teşekkürlerimi sunuyorum. Sizler beni öyle güzel uğurladınız ki, bu veda bana yeni başlangıçlar için güç verdi. Resmi görev yerimde ilk günümde detayları paylaşmayı planlıyorum."
Prof. Dr. Duygu Aydın’ın, 21 yıldır üniversitede çeşitli eğitim ve araştırma faaliyetlerinde bulunduğu bilgisi, onun kurum içindeki etkin ve saygın bir isim olduğunu gösteriyor. Ayrılığı, hem eski hem de şu anki öğrencileri üzerinde büyük bir etki yarattı; bu, onun eğitim hayatına kattığı önemli değerleri ortaya koyuyor.
Aydın’ın ayrılığı, sosyla medyada ve üniversite içindeki haber akışında yoğun şekilde tartışılıyor. Öğrenciler, onun kurduğu güçlü bağ ve verdiği kaliteli eğitimin son bulmasıyla ilgili üzüntülerini dile getiriyor. Aynı zamanda, mezunlar ve meslektaşları, onun Türkiye’de iletişim alanına yaptığı katkıların unutulmayacağını vurguluyor.
Üniversitenin, özellikle de iletişim fakültesinin gelişimine yaptığı katkılar göz önüne alındığında, bu ayrılığın yüksek kurumlar ve eğitim denetçileri tarafından da dikkatle takip edileceği düşünülüyor. Kolay kolay telafi edilemeyecek bu kayıplar, üniversitenin gelecek vizyonu açısından yeni planların yapılmasını gerektiriyor.
Prof. Dr. Duygu Aydın’ın yeni görev yeri ve planları ise halen gizlilik içinde tutuluyor. Ancak, üniversitenin rektörlüğü ve ilgili fakülte, yeni atamaların önümüzdeki aylarda yapılacağını ve eğitim kalitesini artırmaya yönelik adımlar atacaklarını belirtiyor. Bu gelişmeler, üniversitede eğitimsel ve akademik dinamiklerin yeniden şekillenmesine katkı sağlayabilir.
Sonuç olarak, Selçuk Üniversitesi’nde emeği geçmiş ve kurumun gelişimine öncülük etmiş bu tür akademik isimlerin ayrılıkları, yükseköğretimde yaşanan dönüşümün bir parçası olarak görülüyor. Üniversitelerin sürdürülebilir başarısı, böyle değişim ve yeniliklerle şekillenmeye devam ediyor.
