Sudan'daki iç savaşta RSF, el-Fasher bölgesini kontrol altına aldı. Yale Üniversitesi, uydu görüntüleriyle şehirde toplu katliamları belirledi.

(ANKARA) - Sudan'da devam eden iç savaşta Hızlı Destek Kuvvetleri (RSF), el-Fasher bölgesini ele geçirdi. Yale Üniversitesi İnsani Araştırma Laboratuvarı (HRL), Sudan'ın batısındaki Kuzey Darfur'daki el-Fasher'in RSF'nin kontrolüne geçmesinin ardından yaptığı analizlerde, şehirde toplu katliamlar yaşandığını gösteren kanıtlar bulunduğunu açıkladı.
RSF, el-Fasher'deki ana ordu üssünü ele geçirerek 26 Ekim Pazar günü zafer ilan etti. Sudan Silahlı Kuvvetleri (SAF) lideri Abdülfettah el-Burhan, 27 Ekim Pazartesi yaptığı açıklamada, güçlerinin Darfur bölgesindeki son kalelerinden çekildiğini duyurdu.
HRL, Sudan'a ait uydu görüntülerini, açık kaynakları ve uzaktan algılama verilerini inceleyerek hazırladığı raporda, insanların cesetleriyle uyumlu nesne kümeleri ve yerde kırmızı renkte değişiklikler tespit etti.
Raporda, el-Fasher'de Fur, Zaghawa ve Berti gibi yerli toplulukların, zorla yerinden edilme ve yargısız infaz yoluyla sistematik ve kasıtlı bir etnik temizlik sürecine maruz kaldığı belirtildi. HRL, RSF'nin eylemlerinin savaş suçları ve insanlığa karşı suçlarla tutarlı olabileceğini ve soykırım eylemlerine ulaşabileceğini ifade etti.
Nisan 2023'te SAF ve RSF arasında başlayan iç savaş, on binlerce kişinin ölümüne ve 12 milyondan fazla insanın yerinden edilmesine yol açtı. El-Fasher'in düşüşü, RSF'nin Darfur bölgesinin büyük bir kısmını kontrol altına almasını sağladı.
Krizin boyutlarının artmasıyla, çevre ülkeler ve BM başta olmak üzere çeşitli kurumlar kınama mesajları yayımladı.
Şehirde 17 ay boyunca kuşatma altında kalan ve mahsur kalan yaklaşık 260 bin sivilin, yarısının çocuk olduğu tahmin ediliyor. Sudan hükümeti, şehirde en az 2 bin kişinin öldürüldüğünü açıkladı.
BM ve yardım kuruluşları, yargısız infazlar, saldırılar, ev baskınları ve cinsel şiddet dahil çok sayıda ihlale ilişkin güvenilir raporlar aldıklarını bildirdi. Görgü tanıkları, şehirde yiyeceklerin tükendiğini ve birçok insanın hayvan yemiyle yaşadığını aktarırken, BM yetkilileri kaçabilenlerin etnik ve siyasi temelli cinayetler ve infazlar yaşadığını belirtti. BM Göç Kuruluşu, iki gün içinde yaklaşık 26 bin kişinin şehirden kaçtığını açıkladı.
BM Genel Sekreteri António Guterres, gelişmeyi "korkunç bir tırmanış" olarak nitelendirerek, dış müdahale sonlandırılmalı çağrısında bulundu. Bu açıklama, RSF'ye silah tedarik edildiği iddiasını reddeden Birleşik Arap Emirlikleri’ne yönelmiş oldu.
Uluslararası tepkiler de büyümekte. Suudi Arabistan, Mısır, Katar, Türkiye ve Ürdün, RSF tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerini kınadı.
Uluslararası Af Örgütü, RSF'yi kınadı ve topluluklara yönelik saldırılar ile sistematik cinsel şiddetin de dahil olduğu ihlallere dikkat çekti. Örgüt, BAE'ye silah satışını onaylayan İngiltere'ye de eleştiride bulundu ve silahların Sudan'da kullanıldığını belirtti.
RSF, 2000'li yıllarda Darfur'da soykırım yapan hükümet destekli milislerden oluşuyor.