Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda Milli Parklar Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik içeren teklif görüşülmekte. Teklif biyolojik çeşitlilik ve yaban hayatının korunmasını amaçlıyor.

Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu'nda Milli Parklar Kanunu ve Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi görüşülüyor. Teklifin ilk imzacısı AK Parti Sivas Milletvekili Rukiye Toy, teklifin biyolojik çeşitlilik, yaban hayatı, dere, göl ve sulak alanların korunması ve geliştirilmesini hedeflediğini belirtti.
Komisyon, AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Vahit Kirişci başkanlığında toplandı ve teklifin görüşmelerine başladı. Rukiye Toy, teklifin muhtevasının ve hazırlık sürecinin kamuoyunda yanlış anlaşılmaya açık olduğunu ve bazı paylaşımların manipülatif olduğunu ifade etti.
Ülkemizdeki korunan alanların sayısı ve yüz ölçümünde artış sağlandığını anlatan Toy, milli parkların sayısının 33'ten 50'ye, tabiat parklarının ise 17'den 274'e yükseldiğini belirtti. Ayrıca, toplam korunan alanların yüz ölçümünün 818 bin hektardan 3,4 milyon hektara çıkarıldığını vurguladı.
İklim değişikliğinin etkisiyle sulak alanların da koruma altına alındığını kaydeden Toy, sulak alan sayısının 9'dan 136'ya yükseldiğini ve bu alanların yüz ölçümünün 159 bin hektardan 1 milyon 186 bin hektara çıkarıldığını dile getirdi. Ayrıca, yaban hayatını korumak amacıyla 85 yaban hayatı geliştirici sahası kazandırıldığını söyledi.
Teklif ile milli parklar ve diğer koruma alanlarında yapılacak düzenlemelerle biyolojik çeşitliliğin ve yaban hayatının sürdürülebilirliğinin sağlanması amaçlanıyor. Ayrıca, 2873 Sayılı Kanuna tabi alanların planlanması, yönetilmesi ve denetlenmesiyle ilgili değişiklikler teklif edilmekte olup, korunan alanların kaynak değerlerinin korunması ve ziyaretçi yönetiminin etkin hale getirilmesi planlanıyor.
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yaban hayvanlarının yaşam alanlarındaki sorunlara dikkat çekerek, su kirliliği, tarımsal ilaçlar ve su kaynaklarının azalmasının yaban hayvanlarını olumsuz etkilediğini belirtti. Gürer, kuraklık ve kontrolsüz avlanma gibi sorunlara vurgu yaptı ve orman yangınları sonrası değişen orman dokusunun hayvanların yaşam alanlarını daralttığını ifade etti.