Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Ekim ayı olağan meclis toplantısında belediye başkanlarının durumu, gündem maddeleri ve bölgesel ilişkiler konuşuldu. Tutuklu belediye başkanları ve yargı süreci vurgulandı.
Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Başkan Vekili Vahap Seçer, milyonların oyunu alan belediye başkanlarının "kaçma, delil karartma" şüphesi gerekçe gösterilerek cezaevine girmesini doğru bulmadıklarını söyledi. Seçer, "Türkiye’de evrensel hukuk normları yerle bir olmuştur. Bugün güç bizde diye bunları görmemek, ‘bize ne’ demek demokrat bir insana yakışır bir tavır değildir. Adalet, hepimiz için adalet. Bu nedenle bir an önce belediye başkanlarımızın iddianamelerinin açıklanması, yargılama sürecine başlanması, başkanlarımıza savunma imkanı tanınmasını talep ediyoruz" dedi.
TBB Ekim Ayı Olağan Meclis Toplantısı Ankara’da gerçekleştirildi. Toplantı, TBB Başkan Vekili ve Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer başkanlığında yapıldı ve Divan Başkanlığını Seçer üstlendi. Korkuteli Belediye Başkanı Saniye Caran ve Haymana Belediye Başkanı Levent Koç da Divan’da Katip Üye olarak bulundu. Gündem maddeleri arasında 2026 Mali Yılı Bütçesi, 2026 yılı Performans Programı ve Avrupa Konseyi ile yapılacak şartlı bağış anlaşması yer aldı.
Seçer, belediyeler birliğinin önemli görevler üstlendiğini ve bu görevleri doğru yapması halinde belediyelerin daha etkili, sürdürülebilir ve kaliteli hizmetler verebileceğini belirtti. Bu katkıların vatandaş memnuniyetini artırdığını söyleyen Seçer, "2024 yılından itibaren yapılanlar ve planlananlar çağdaş normlara uygun ve etkin çalışmalar içindedir" dedi.
Seçer, ekonomik kriz nedeniyle belediyelerin sosyal politikalara daha fazla bütçe ayırdığını vurguladı. Belediyelerin, kent sorunlarının çözümüne ek olarak halkın ihtiyaçlarına da odaklandığını belirtti. Türkiye’de belediyecilik anlayışının zaman içinde değiştiğini ve daha çevre dostu, halka yakın bir yapıya dönüştüğünü ifade etti. Belediye başkanlarının yaptıkları ve halkın karşılaştığı sorunlar hakkında bilgi verdi.
Seçer, finansal sorunların ön planda olduğunu ve plansal sorunların da beraberinde geldiğini söyledi. Belediye başkanlarının mali disiplini ve liyakatli kadrolarıyla projelerine devam edebileceğini ifade etti. Özellikle yeni göreve gelen belediye başkanlarının, önceki dönemlerin finansal yükleriyle karşılaştığını ve SGK ile Maliye borçlarının yönetiminde sorunlar yaşadıklarını belirtti.
Kaynaklardan alınan borçların ve yapılandırma politikalarının, hizmetlerin finansmanını olumsuz etkilediğine değinen Seçer, bunun önlenmesi için siyasetten bağımsız çözümler gerektiğini dile getirdi. Yerel yönetimlerde idari ve mali özerklik talep ettiğini ve güçlü denetim mekanizmalarının uygulanmasını istedi.
Seçer, Filistin Belediyeler Birliği ile 2025 başında imzalanan işbirliği protokolünden bahsederek, bölgenin yeniden inşası ve gelişimi için çalışmalar yaptıklarını belirtti. Gazze’deki gelişmeler sonrası, bölgeye destek sağlamayı planladıklarını ve araç, malzeme ile projeye yönelik bütçeleme yaptıklarını söyledi. Ayrıca, Gagavuz Bölgesi ile ilişkiler kurulduğunu ve yardım projelerine devam edildiğini aktardı.
Seçer, tutuklu belediye başkanlarının ve meclis üyelerinin motivasyonunu olumsuz etkilediğine değindi. Belediye başkanlarının toplum nezdinde itibarsızlaştırıldığını ve halkın kendilerine şüpheyle baktığını belirtti. Seçer, "İçinde bulunduğumuz hukuki süreçler ve tutuklamalar, demokratik süreçlere zarar veriyor. Adil yargılama ve savunma hakkı sağlanmalı. Başta belediye başkanlarımız olmak üzere, kimse suç işlemeye hakkı yoktur. Başkanlarımızın iddianamelerinin açıklanması ve yargı sürecinin başlaması gerekir" dedi.
