TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan 'Ulak' tartışması sırasında milletvekilleri ve parti temsilcileri arasında destek ve tepki sözleri ortaya çıktı. Barış vurgusu yapıldı.

TBMM Genel Kurulu'nda İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez ve TBMM Başkanvekili Pervin Buldan arasında medyaya ilişkin eleştiriler üzerinden "Ulak" tartışması yaşandı. Bu tartışmanın ardından MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Buldan'a destek verdi. DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli de, hakaretleri ve saldırganlığı reddettiklerini belirterek, artık geçmişin dil ve yaklaşımıyla ilerlenemeyeceğini ifade etti. O masada memleket meselelerinin konuşulduğunu, o masayı devirmeye çalışılmaması gerektiğini belirtti ve barışa vurgu yaptı.
Tartışmanın konusu, TBMM'de PKK lideri Abdullah Öcalan'ın medyaya yönelik eleştirilerine dair tartışmalardı. Bu olayların ardından grup başkanvekillerinin açıklamalarıyla tansiyon düştü.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, Buldan'ın ifadelerini uygun bulmadığını belirterek, "Meclis'te tartışmaları kendi mecrasında yürütmek daha faydalı olur. Pervin Buldan'ı şahsen hedef alan ifadeleri tasvip etmiyorum. Terörsüz Türkiye hedefiyle ilerliyoruz. 40 yılda ağır bedeller ödedik. Acıları unutmayalım ama yaşatmayalım" dedi.
DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Çömez'in sözlerine tepki göstererek, Türkiye'deki sorunlara dikkat çekti. Temelli, "Hakaretleri ve saldırganlığı kabul etmiyoruz. Burası barışın meclisi olmalı. Kürt meselesinin demokratik çözüme kavuşması için çaba gösteriyoruz. Geçmişin dil ve yaklaşımıyla ilerlenemez. Hala o masayı devirmeye çalışmak yanlıştır. Biz bu yola baş koyduk. Ya barış olacak ya barış olacak" ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın ise, meclisteki tartışmaların saygılı ve nitelikli olması gerektiğinin altını çizdi ve söz hakkının birbirine saygıyla kullanılması gerektiğini söyledi.
AK Parti Grup Başkanvekili Leyla Şahin Usta, Buldan'a destek vererek, "Milletvekilinin TBMM Başkanvekilliği makamına saygısızlık yapması kabul edilemez. Atatürk'ün bıraktığı görevi şahsa değil makama sahip çıkmak gerekir. Yetkimizi doğru kullanmakla yükümlüyüz. Şovlara izin vermeyeceğiz" dedi.