Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Ankara'da "Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Kurultayı" düzenledi. Kurultay sonrası yürüyüş gerçekleşti. TMMOB Başkanı çeşitli alanlarda sorumluluklarımız olduğ
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Ankara'da "Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Kurultayı" düzenledi. Kurultayın tamamlanmasının ardından TMMOB üyeleri, Makina Mühendisleri Odası Eğitim ve Kültür Merkezi'nden Madenci Anıtı önüne yürüyüş gerçekleştirdi.
Emin Koramaz, burada yaptığı açıklamada, 1954 yılında kabul edilen 6235 sayılı Kanunla kurulan TMMOB'un 71 yılını geride bıraktığını belirtti. Ayrıca, çeşitli alanlarda sorumlulukların olduğunu vurguladı: "Enerjiden madenciliğe, iletişimden altyapıya, sanayiden tarıma, doğal ve kültürel varlıkların korunmasına kadar birçok alanda gelecek kuşaklara karşı yükümlülüklerimiz bulunmaktadır. Unutulmamalıdır ki mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı birikimini görmezden gelen bir ülke, kendi geleceğini de görmezden gelmiş olur."
Koramaz, ülkenin toplumsal yaşamını etkileyen krizlerden bahsetti. Ekonomik krizler, hukukun siyasallaşması, parlamentonun etkisizliği ve anayasanın askıya alınması gibi gelişmelerden söz etti. Ayrıca, yoksulluk, işsizlik, temel haklara erişim sorunları ve artan yoksulluk oranlarına dikkat çekti. Mesleklerin kamusal niteliğinin yok sayıldığını ve bilgi ile tekniğin yerine rant ve kar politikalarının geçtiğini belirtti. Kentlerin plansız ve doğanın talan edildiği, mesleklerin güvencesiz olduğu bir tablo çizdi. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı, diplomalı işsizliğin ve yurtdışına göçün sembolü haline gelirken, ülkenin kalkınması ve halkın mutluluğu için üretilen bilgi ve tekniklerin önemine vurgu yapıldı.
Koramaz, genç meslektaşların işsizlik, umutsuzluk ve gelecek kaygısı ile karşı karşıya olduğunu ifade etti. İş güvencesinin azalması, çalışma koşullarının ağırlaşması, yetersiz ücretler, sigortasız çalışma, iş saatleri ihlalleri, özlük haklarının ihlali ve adil emeklilik imkanlarının kısıtlanması gibi sorunlardan bahsetti. Kamu sektöründe düşük ücretler, sözleşmeli istihdam ve liyakatsiz atamalar gibi sorunlar yer alırken, özel sektördeki üyelerin projelerin iptali ve artan maliyetler nedeniyle işleri durma noktasına geldi. Serbest çalışan ve küçük büro sahiplerinin de maliyetler ve iş hacmi azlığı nedeniyle zor durumda kaldığını dile getirdi. Ayrıca, genç meslektaşların büyük çoğunluğunun işsizlik ve umut kaybıyla baş başa olduğunu, birçok deneyimli ve yeni mezunun yurtdışında çalışma arayışında olduğunu belirtti.
