Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası, zorunlu eğitimin kısaltılmasının kamusal eğitimin tasfiyesi anlamına geldiği ve laik, bilimsel eğitim anlayışını hedef aldığını açıkladı.
(ANKARA) - Tüm Öğretmenler Birliği Sendikası (TÖBSEN), "Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in iktidarın isteği doğrultusunda getirmek istediği 'zorunlu eğitimin kısaltılması' ve '3 1', '2 2' gibi modeller, eğitim sisteminde bir reform değil; kamusal eğitimin tasfiyesi anlamına gelmektedir. Bu adımlar, yıllardır parça parça yok edilen laik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışını tamamen hedef almaktadır" açıklamasını yaptı.
Sendikanın Yürütme Kurulu Başkanı Deniz Ezer, yaptığı açıklamada, "Zorunlu eğitimin kısaltılması ve '3 1', '2 2' modelleri, eğitimde bir reform değil; kamusal eğitimin tasfiyesi anlamına gelmektedir. Bu adımlar, laik, bilimsel ve kamusal eğitim anlayışını tamamen hedef almaktadır. Bugün iktidar, fırsat eşitsizliği, sınıfsal eğitim, piyasaya açılma ve eğitimi gerici güçlere teslim etme ideolojilerinden vazgeçip, akademik ve bilimsel eğitim temelinde hareket etmelidir" dedi.
Bu adımların özellikle yoksul ailelerin çocuklarını erken yaşta okul dışına bırakacağı, çocuk işçiliği ve erken yaşta evlilikleri artıracağı belirtildi. Ayrıca, kız çocuklarının eğitimden koparılmasını hızlandıracağı ve yaşam hakkını tehdit edeceği ifade edildi. Bakan Tekin’in yeni yapı formüllerinin çocukları erken yaşta yönlendirme ve elemeye tabi tutma sistemine işaret ettiği aktarıldı. Bu politikaların eğitimi kamusal olmaktan çıkarıp piyasa ve tarikatlar gibi toplumsal yapılara teslim etmeyi amaçladığı kaydedildi.
Ders saatlerinin azaltılmasıyla birlikte öğretmenlerin de olumsuz etkileneceği, norm fazlası duruma düşecekleri ve istikrarın bozulacağı vurgulandı. Öğretmenlerin görev yaptığı okullardan koparılabileceği ve mesleki güvencesizliklerin artacağı belirtildi. Ayrıca, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun ruhunun yok edilerek, yerini parçalanmış eğitim sistemine bırakmasıyla ülkenin geleceğinin olumsuz etkileneceği ifade edildi. Bu politikaların eğitimi cemaate ve tarikatlara teslim etme yolunda atılan adımlar olduğu savunuldu.
Sendika, eğitimin kısaltmak yerine niteliği ve eşitliği yükseltmenin önemli olduğunu, kamusal, laik ve eşit bir eğitimin çocukların gelişimi için temel olduğunu belirtti. Eğitim hakkının anayasal bir hak olduğu, hiçbir modelin bu hakkı budamayacağı ve eğitimin halkın hakkı olduğu vurgulandı.
